Türk fındık sektörüne kendi elimizle zarar veriyoruz

 

Fındık sanayicisi ve Espiye Belediye Başkanı Mustafa Karadere, “Fındıkta çözüm; alım yapan Avrupalı alıcıları hedef göstermekten çok rekabet için maliyetleri düşürmemizden geçiyor. Fındıkta geleneksel pazarlar dışında yeni pazarlar bulmamız, fındığı ülkemize giren dövizi artırmak için katma değerli ürünlerle Avrupa’ya ihracat etmekve devlet eliyle Türkiye fındığına yüksek vergi uygulayan ülkelerle görüşerek yüksek vergileri önlemek olmalı” dedi

---

Fındık sanayicisi ve Espiye Belediye Başkanı Mustafa Karadere, fındığa en büyük zararı sektörün içerisinde yer alan bazı kesimlerin verdiğini ifade etti. Karadere, “Türkiye olarak fındıkta kazanımlarımızı korumamız gerekir, Türkiye’nin Ferrero gibi çikolata firmalarının sayısının artmasına ihtiyacı var” dedi.

YANILTICI DEMEÇLER VERİLİYOR

Yanıltıcı bilgilerle sektör paydaşlarına zarar verildiğini savunan Karadere, “Bilindiği üzere, hemen her fındık hasat döneminde, fındık fiyatları ile ilgili olarak belli bazı kesim ve kişiler tarafından gerek TMO’nun alım fiyatları gerekse serbest piyasada oluşan fiyatlar hakkında kamuoyunu yanıltıcı ve yönlendirici demeçler veriyor ve sektörün paydaşları haksızyere hedef gösterilmektedir. Ferrero firması ülkemizin en büyük fındık alıcısıdır. Bizim burada yapmamız gereken Ferrero firmasını hedef göstermek yerime devletimiz eliyle yapısal bozuklukları düzeltmemiz, fındıkta rekabeti artıracak üretim kalitemizi ve rekoltemizi sürdürebilirliği artırmaktır. Ülke genelinde lisanslı depoları kurmamız rekabet için maliyetleri düşürmemiz gerekiyor” diye konuştu.

FERRERO FİRMASININ AVUKATI DEĞİLİZ AMA…

Dünya genelinde Türk fındığını tanıtan  en fazla kullanan  dünya genelinde ve Türkiyede çok önemli yatırımlar yapmış  ve yapmaya devam eden Türk fındığına değer katan Ferrero firmasına her yıl haksız yere yapılan ithamlardan Türk fındık sektörü ülkemiz zarar görmektedir.“Her sezonu olduğu gibi bu sezonda da Ferrero firmasına yönelik karalama kampanyalarının yinelendiğini; devletimize, rekabet kuruluna her yıl olduğu gibi yanlış bilgilendirme yapıldığını, sanayici, ihracatçı firmaların karalama kampanyaları ile yine hedef gösterildiğini, kamuoyunda oluşan tepkiler ve şikâyetlerinsonucunda da Rekabet Kurumu’na başvuruda bulunulduğunu gözlemlemiş bulunuyoruz” diyen Karadere, “Rekabet Kurumu yetkililerinin incelemelerde bulunmak üzere bölgemizde bulunduğunu, sanayici ve ihracatçı firmalarımızın tesislerini ziyaret ettiklerini öğrenmiş bulunuyoruz. Bu durum ülkemizin imajı bakımında ve Türk fındık sektörüne zarar veren kendi elimizle Türk fındığına zarar veren bir sürece girmiştir. Fındıkta çözüm fındıkta alım yapan Avrupalı alıcıları hedef göstermekten çok rekabet için maliyetleri düşürmemizden, fındıkta geleneksel pazarlar dışında yeni pazarlar bulmamızdan, fındığı ülkemize giren dövizi artırmak için katma değerli ürünlerle Avrupa’ya ihracat etmekten geçiyor. Ayrıca, devlet eliyle Türkiye fındığına yüksek vergi uygulayan ülkelerle görüşerek yüksek vergileri önlemek olmalıdır. Biz Ferrero firmasının avukatı değiliz ama serbest piyasa ekonomisinin uygulandığı ülkemizde bu süreçten Türk fındık sektörü zarar görmekte ve Avrupa’da bu gelişmeler ülkemiz imajına zarar vermektedir” ifadelerine yer verdi.

SON DERECE YANLIŞ

Karadere, sorunun yanlış ve hatta olmayan uzun vadeli ürünpolitikasında olduğu vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi: “Ülkemizin en önemli tarımsal ihraç ürünü arasında bulunan fındığın ihracatçıları olarak kamuoyunun bilmesini isteriz ki, tüm dünyada yaşanan ekonomik sıkıntı ve durgunluk yaşıyor. Bu zor günlerde sanayici ve ihracatçılarımızın tüm enerji ve çabasını, her zaman olduğu gibi dünya fındık tüketimini Türkiye orjinli olarak artırmak için çalışmalarda bulunmak yerine, bu tür konulara mesai harcamak zorunda kalmasının son derece yanlış olduğunu düşünmekteyiz. Popülist politikalarla bir yere varamayız. Üretici, tüccar, kırma tesisleri, ihracatçılar ve son kullanıcılar hepimiz bu ürünün tüm aşamalarında birer sacayağıyız. Eforumuzu ürünümüzün diğer üretici ülkelere göre mukayeseli üstünlüğünü; kalite, lojistik, fiyat ve sürdürülebilirlik konularında artırmaya harcamamız hedef göstermek yerine, devletimizin koyduğu kurallara uyarız. Fındık fiyatları serbest piyasada TMO fiyatlarını da geçti. Fiyatlar 60 TL’yi gördü. Bunun nedeni arz ve talebe göre fiyatların yükselmesidir. Bahsedilen firmanın böyle bir gücü olsaydı, fiyatlar bu seviyeye gelmezdi. Çözüm maliyetleri düşürmekten, ülkemizin fındıktaki üretim gücünü korumak, geleneksel pazarlar haricinde yeni pazarlar bulmaktan, Hindistan ve Çin gibi çok büyük nüfusa sahip ülkelere daha fazla  fındık satmak gerekir. Eskiden olduğu gibi Fındık Tanıtım Grubunu hayata geçirmeli, fındıkta katmadeğerli ürünler üreterek; ülkemize 10 milyar dolar getirecekpolitikaları devlet eliyle üretmemiz gerekir. Aksi bir durum,ülkemizin fındıktaki gücünü bu yanlış politikalarla yakın gelecekte başka ülkelere kaptırmamıza ve fındıktaki gücümüzü büyük alıcıları hedef göstererek riske atmamıza yol açacaktır. Bu olayların tekrarlanmaması için çözümün hedef göstermek, suçlamak değil; maliyetleri düşürmekten, rekabetçi politikalar ortaya koymaktan, lisanslı depoları ülke genelinde hayata geçirmekten geçtiğini hatırlatmak isterim.”