Özhaseki: Türkiye genelinde yaklaşık 6 milyon bağımsız bölüm risk altında

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurasının Sonuç Bildirgesi’ni açıkladı.

“Yaklaşık 400 bin bağımsız bölümün dönüşüm süreci devam ediyor”

Depremle mücadele çerçevesinde riskli yapıların kentsel dönüşüm sürecinin devam ettiğini söyleyen Bakan Özhaseki, “Türkiye genelinde yaklaşık 31 milyon konut ve beş milyon ticari alandan oluşan toplam 36 milyon bağımsız bölüm var. Türkiye genelinde yaklaşık altı milyon bağımsız bölüm risk altında. iki milyon bağımsız bölümün acil dönüşmesi gerekiyor. 2012’den bugüne kentsel dönüşüm projeleriyle bugüne kadar Türkiye genelinde iki milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüşümünü tamamladık. Şu anda Türkiye genelinde yaklaşık 400 bin bağımsız bölümün dönüşüm süreci devam ediyor. 2012’den bugüne kadar Türkiye genelinde kentsel dönüşüm projeleri kapsamında Bakanlığımızca 480 milyar lira değerinde kaynak sağlandı. 81 ilimizde afetlere hazırlık noktasında çalışmalarımızı sürdürürken, İstanbul depreme hazırlık noktasında odak noktamızı oluşturmaktadır” açıklamasında bulundu.

“İstanbul’da 1,5 milyon bağımsız bölüm risk altında”

Beklenen İstanbul depremi için beş sene içinde çalışmaların tamamlanacağını söyleyen Özhaseki, “İstanbul’da 6 milyon konut ve 1.5 milyon ticari alandan oluşan toplam 7.5 milyon bağımsız bölüm var. İstanbul’da 1,5 milyon bağımsız bölüm risk altında. 600 bin bağımsız bölümün acil dönüşmesi gerekiyor. 2012’den bugüne kentsel dönüşüm projeleriyle bugüne kadar İstanbul’da 800 bin bağımsız bölümün dönüşümünü tamamladık. Şu anda İstanbul’da 170.941 bağımsız bölümün dönüşüm süreci ise devam ediyor. 2012’den bugüne kadar kentsel dönüşüm projeleri kapsamında İstanbul’da 127 milyar 926 milyon TL değerinde yatırım gerçekleştirdik. İstanbul’da başta acil dönüşmesi gereken 600 bin konut başta olmak üzere riskli 1,5 milyon bağımsız bölümü beş yıl içerisinde dönüştürüp afetlere karşı dirençli hale getireceğiz. Ortaya koyduğumuz dört adımlı yol haritamızla çalışmalarımıza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Kentsel dönüşümde uygulanması hedeflenen beş maddeyi sıralayarak şu açıklamaları kaydetti:

“İstanbul özelinde kentsel dönüşüm salt çoğunluğa göre yani yüzde 50+1 olarak yapmalıdır. Çünkü Türkiye’nin kalbi olan İstanbul’da altı milyon konut ve 1.5 milyon ticari alandan oluşan 7.5 milyon bağımsız bölüm var. Bunlarında 1.5 milyonu risk taşırken 600 bini acilen dönüştürülmelidir. Sahada görülen itiraz ve sorunlara bakıldığında kentsel dönüşüm sürecinde kat maliklerinde aranan 2/3 çoğunluk formülünün revize edilmesi gerektiğinin elzem olduğu görülmüştür. Şura’mızın önerisi ise yüzde 50+1’dir.

Yine İstanbul özelinde saklı kalmak kaydıyla inşaat ruhsatı yüzde 50+1 ile alınabilmelidir. Çünkü dönüşüm için başlatılan rızaya uygun olarak yeni yapı için hazırlanan projenin onaylanması için de inşaat ruhsatının, bu nispette bir oranla kabul görmesi süreci hızlandıracaktır. Biz sadece sağlıksız yapıları yıkmak değil aynı zamanda yenilemek ve yerine en güvenlilerini yapmak istiyoruz.

Dönüşüm sürecini hızlandırmak amacıyla tebligatlar; yapıların kapılarına asılmalı. E-devlet üzerinden bildirilmeli ve muhtarlıklarda ilan edilmelidir. Çünkü planlanan dönüşüm süreçleri hak sahiplerinin “Bilgim yoktu” gibi bahaneleriyle aksamaktadır. Bu değişiklikle haber alma hakkına tam riayet edecek şekilde bilgilendirmenin bilinen ve etkili tüm yöntemlerle gerçekleştirilmesi, kentsel dönüşüm süreci esnasında sahada görülen büyük bir sorunun daha çözülmesine katkı sağlayacaktır.

İstanbul’da Yarısı Bizden Kampanyasının açıklanabilmesi için mali yardım hükmü kanuna eklenmelidir. Çünkü seçim öncesinde açıklanan Yarısı Bizden Kampanyası milletimizden büyük teveccüh gördü. İstanbul’un depreme hazırlanması için bir formül olarak uygulanacak Yarısı Bizden’in kanuni düzenlemeyle tescil edilmesi sürecin gerçekleşmesi ve uygulanması adına bir şart olarak karşımızda durmaktadır.

Yıkılan riskli yapıların arsa haline gelmesinden sonra ortaklığın giderilmesi için dava açılabilecek. Çünkü sahada gördüğümüz bir sorun da riskli yapıların depremden önce yıkılmasından sonra çıkan ortaklık davalarıdır. Bu sorunlar yürütmeyi durdurma gibi kentsel dönüşüm sürecini etkileyen hadiselere sebep olmaktadır. Bu anlamda vatandaşların hayatlarını garanti altına alacak olan kentsel dönüşüm sürecini pozitif olarak destekleyecek şekilde arsalar için ortaklığın giderilmesi davası açılmasının uygun olduğunu düşünüyoruz.

Yine bunlarla beraber Şûra önerileri arasında;  Kentsel dönüşümdeki anlaşmazlıkları çözmek için arabuluculuk sisteminin devreye alınması, Sadece kentsel dönüşüm davalarına bakan İhtisas Mahkemelerinin kurulması, Gerek afetlere karşı dirençliliği gerekse de hızlı ve güvenli inşası sebebiyle afet bölgesinde başta köy evlerinde kullanılmak üzere çelikten yapılar yaygınlaştırılmalıdır, Kamuoyu; basın ve medya yoluyla afete hazırlık anlamında güçlü bir şekilde bilgilendirilmeli, düzenlenecek programlar ve eğitimlerle farkındalık oluşturulmalıdır.”