Türklerin gelenek göreneklerinde vardır, bebekler doğduğunda ‘’vatana millete hayırlı evlat olsun’’ denir.
Buradaki temenninin içeriğinde yer alan; vatanını korusun, milletini sevsin, insanlığı takdire şayan olsun, her ne görevde bulunuyorsa hakkaniyetli, adaletli bir şekilde yerine getirsindir.
Böyle insanlar zaten var oldukları şehirler, bölgeler, ülkeler için pırlanta değerindedir.
Tekirdağ’da da tam manasıyla pırlanta gibi bir isim olan kıymetli bir müdürümüz varlığı ile şehrimizi onurlandırıyor.
Kimden mi bahsediyorum? Tekirdağ İl Emniyet Müdürü Hakan Fındık’tan bahsediyorum. Zira Hakan Müdürümüz tam mamasıyla hem bulunduğu görevin hakkını dört dörtlük veriyor hem de insani yönüyle herkes tarafından çok ama çok seviliyor. Kendisini makamında defalarca ziyaret ettim. Geçtiğimiz günlerde makamına tekrar bir ziyaret gerçekleştirdim ve her defasında kendisine, misafirperverliğine, candanlığına, açık sözlülüğüne, iş ahlakına, dürüstlüğüne, görev bilincine, tecrübesine, merhametine, kapıda karşılayıp yine aynı şekilde yolcu edişine ve doyulmaz sohbetine tekrar ve tekrar hayran kalıyorum. Kendisiyle ettiğim sohbetten çok şey öğrenip ayrılıyorum yanından. Hani okul gibi desem yanlış söylemiş olmam.
Sevgili Müdürüm Hakan Fındık’ın değerli büyükleri, anne ve babasının elleri öpülesi. Çünkü böylesine kıymetli bir insanı ancak kıymetli bir anne baba yetiştirir.
Tekirdağ, Hakan Fındık’ın bu şehirde görev yapmasından dolayı son derece şanslı bence. Zaten rakamsal ifadelere de baktığımızda kendisinin göreve gelmesiyle çok fazla şeyin değiştiğini net bir şekilde söyleyebiliriz. Daha önce kimilerinin pek de cesaret edemediği çeşitli konulara değinmekten geri kalmadı. Çalışma disiplini konusunda benim diyen çok kişi eline su dökemez. Her defasında ‘’ben kişilere değil olaylara bakarım, personelimden de aynı şekilde buna dikkat etmelerini ısrarla istiyorum.’’ diyerek işine olan adaletli bakış açısını ortaya koyuyor.
Ayrıca yine Hakan Fındık’ın kendi ağzından dinlediğim bir konu var ki ona olan hayranlığımı iki kata çıkarmıştır. Fındık, ‘’Göreve geldiğim her yerde benim ilk işim yazılı bir metni tüm personele dağıtırım. Metinde bazı maddeler vardır. Bunlardan biri de şudur ki: insanım şaşar, beşerim bir gün eğer ki konumuma ve adalete uygun olmayacak bir şey yapılmasını istersem bana karşı gelin.
Her kim ki dışarıda veya başka bir yerde ben Hakan Fındık’ın akrabasıyım, eşiyim, dostuyum der de bir şeyler yaptırmak isterlerse benim ismim için asla aksi bir şey yapmayın.” Personeline de tam manasıyla ‘baba’ gibi yaklaşan Fındık, uzman eşliğinde belirli aralıklarla personelini ve kendisiyle paylaşmak istedikleri konuları direkt kendi dinliyor ve çözüm üretmeye çalışıyor.
Hakan Fındık’ın iş ahlakı, göreve saygısı, bağlılığı ve vatan millet sevgisi gerçekten takdire şayan. Şahsen ben hem bir gazeteci hem de bir vatandaş olarak böylesine değerli bir ismi tanımış olmaktan son derece mutluyum ve kendimi şanslı sayıyorum.
Allah sizi bizlerin başından eksik etmesin, verdiğiniz onca yıllık emek için şükranlarımızı sunuyorum, hakkınızı helal edin kıymetli Müdürüm Hakan Fındık. İyi ki varsınız…