Gazeteci Yazar Mehmet Remzi Tanış’ın yazdığı; ‘Mardin’ kitabı için Avcılar Barış Manço Kültür Merkezi’nde tanıtım etkinliği düzenlendi. Avcılar Belediye Başkanı Av. Turan Hançerli’nin ev sahipliği yaptığı etkinliğe; Avcılar İlçe Kaymakamı Kemal İnan, Damga Gazetesi İmtiyaz Sahibi Mehmet Mert, Zeynel Abidin Erdem, İbrahim Biter, Sedat Güngörür, Nedim Kaya, Hayrettin Demir, Yılmaz Altındağ, Önder Duyan, Sait Susin Yılmaz Hiçbeçmez, Kenan Gürdal, Kadir Üründü, Remzi Yedikardeş, Şeyhmus Bağış, Sedat Özgür, Kemal Dündar, Çetin Tüfekçioğlu,
Ziver Aris, Ekrem Güneri ve Mardin STK Başkanları katıldı. Konuşmaların ardından birbirinden güzel şarkıların da seslendirildiği etkinlikte Sanatçılar; Murat Kurşun, Mehmet Şerif Aydın, Bahoz Midyat, Faruk Tuncel, Mahmut Mardinli, Hasan Çuha ve Kenan Uçkan sahne aldı.

Mardin kardeşlik şehridir

Mardin’in kadim bir şehir olduğunu anlatan Kaymakam Kemal İnan ise “Kendimi her zaman Mardinli gibi hissettim. Gaziantepliyim ama ne zaman bir Mardinli görsem kendi hemşehrimi görmüş kadar sevinirim. Mardin gibi güzel ve kadim bir şehrin daha önce insanlar zenginliklerini bilmiyordu. Gittiğimizde o dönemki Valimiz Fikret Güven dedi ki; “Ben Mardinliler yanımıza geldiğimizde, Mardin’i anlattım. Sağlarına sollarına bakıp bizden mi bahsediyorlar” demişti. Mardin kadim bir şehirdir. Müslüman, Hristiyan, Türk, Kürt, Arap, Süryani bir arada yaşıyorsa bu Mardinlilerin yüksek medeniyet ve kültürü sayesinde vardır” ifadelerini kullandı.

 

Mardin’i yaşamalısınız

7 dilde herkese hoşgeldiniz diyerek konuşmasına başlayan İbrahim Biter ise “Mardin’den selam ve sevgiler getirdik. Hep diyoruz ki adımız Mardin soy adımız Türkiye. Mardin kendine özgü yaşam biçimiyle Müslüman, Süryani her inançtan insana kucak açmış, herkesin barış içinde yaşadığı bir kent. Mardin yeni ama eski bir kent. Klasik çağdan kalma çağdaş bir kent. Ezan ve çan sesleriyle, doğu ve Mezopotamya’nın mistizmini artıran tarihi kadim bir şehrimizdir. Medreseleri, tarihi taş evleri ve konaklarıyla çok güzel bir şehir olan Mardin eşi benzeri olmayan bir uluslar arası açık hava müzesidir. Medeniyetlere ev sahipliği yapmış sayılı kentler vardır. Mardin böyle bir kenttir. Gelen herkesin hayran kaldığı bir kenttir. Mardin’i anlatmak yerine yaşamanızı tavsiye ediyor, sizleri Mardin’e davet ediyorum.” dedi.

Arkamızda derin bir kök var

Erdem Holding ve Genpa Telekomünikasyon A. Ş Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Abidin Erdem de yaptığı konuşmada Tanış’a teşekkürlerini ileterek, Mardin’den söz etti. Erdem, “Sevgili Remzi çok güzel bir kitap yazmış. Kendisine teşekkür ediyorum. Kitapta benim için yazdığı bölüm adına da teşekkür ediyorum. Mardinliler kadim insanlardır. Dünyada ilk Şikayetname’yi Orta Anadolu’da bin 500 yıl evvel bir Fransız kadın mektup ile yazmış. Demiş ki; ‘Bazı adamlar benden para istiyor. Devletten şikayetçiyim’ diyor. Bu kadim mektup Yozgat’ta ve hala orada korunuyor. Ve şimdi biz Mardin’e dönüp bakarsak neler görüyoruz? Dünyanın ilk tapusunu Sümerler zamanında Nusaybin’de satılan bir elma bahçesinin 4 şahit ve 2 ortağına takdim edilmiş ve bugün Mardin Müzesi’nde saklanmaktadır. Bunun süreci bin yıl evveldir. Milattan Önce 4500 ve 3000 yılı arasında altını ilk işleyen millet Mardinlilerdir. Dünyada altının işlenip, takı olarak kullanılması geçmişte bilinmiyordu. Dünyanın ilk rasathanesi, dünyanın ilk hamamı da Mardin’e yapılmıştır. 3000 yıl önce ilk kanalizasyon yine Mardin’de yapılmıştır. Mardin bir caddeye sahiptir. Niçin, coğrafi sebepten. O 1 caddenin mevcudiyetindekileri sayayım biraz daha dik duralım. 17 cami, 20 mescit, 19 medrese, 2 takke, 7 hamam, 81 pınar, 11 kilise, 5 manastır, 1 tapınak vardır. Arkamızda derin bir kök ve miras var” ifadelerini kullandı.

Mardin için unutulmaz bir eser

Meslektaşı Tanış’ı yazdığı kitap nedeniyle tebrik eden İstanbul Gazeteciler Derneği (İGD) Başkanı Mehmet Mert de, “Ben bu bir birinden kıymetli katılımcılar arasında bululan Karslı bir arkadaşınızım. Mehmet Remzi Tanış benim 30 yıllık meslek hayatımda kardeşim dediğim iki meslektaşımdan birisidir. Gazeteciler yaşadığı tarihin tanığıdır. Yazdıkları ile konuştukları ile tarihe not düşerler. Remzi kardeşim de bu tanıklığı bir adım ileri taşıyarak ansiklopedi tadında harika bir kitap yazmış ve Mardin ile alakalı tarihe unutulmayacak bir eser bırakmıştır” dedi.

Memleketine olan aşkını kıskandım

Mardin’i çok sevdiğini ifade ederek sözlerini sürdüren Mehmet Mert, “Sağolsun Remzi beni 3 yıl önce Mardin’de ağırladı. Mardin bir haftada anlaşılmaz ama ben o bir haftada Mardin ile alakalı çok önemli izlenimler edindim. Ve ben Mardin’in en çok insanlarını sevdim. Samimiyetini sevdim
Dostluğunu sevdim. Remzi benden daha çok hiperaktiftir. Enerjiktir, çalışkan bir dostumdur.
Doğrusu bugün bu kıymetli dostumu kıskandım. Tarihe bıraktığı bu değerli kitabını kıskandım
Bu salonu dolduran kıymetli dostlarını kıskandım. Memleketine olan sevdasını, hayranlığını, aşkını kıskandım. Kıskançlığımızı telafi eden şey ise bu kıymetli meslektaşımın güncel yazılarını gazetemiz Damga’da yazması oluyor” şeklinde konuştu.

Plaket verildi

Kitabının yazılması sürecinde kendisine katkı veren isimlere tek tek plaket takdim eden Mehmet Remzi Tanış, “Bu kitapta hem benim emeğim var hem de bana destek veren insanların. Her birinin emekleri ve katkıları için minnettarım. Hepsine çok teşekkür ediyorum” dedi.

Mardin türküleri söylendi

Konuşmaların ardından etkinlikte sanatçılar; Murat Kurşun, Mehmet Şerif Aydın, Bahoz Midyat, Faruk Tuncel, Mahmut Mardinli, Hasan Çuha ve Kenan Uçkan sahne aldı. Birbirinden güzel türkülere hayat veren sanatçılar keyifli anların yaşanmasına sebep oldu.

Mardin kıymetlidir

Mardin kitabı nedeniyle Tanış’ı tebrik eden Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli de, “Binlerce yıllık tarihiyle medeniyetler havzası olan Mardin’imiz Türkiye’nin adeta bir özeti gibidir. Türk’ün, Kürt’ün, Arap’ın, Süryani’nin, Ezidi’nin bir arada yaşadığı Mardin, İstanbul ve Hatay’la birlikte hoşgörü başkentlerimizden birisidir. Aynı şekilde Anadolu’nun dört bir yanında farklı mezheplerden Hristiyan ve Musevi vatandaşlarımız huzur içinde hayatlarını sürdürmektedir. Mardin, zamana meydan okuyan asırlık medrese ve camileriyle aynı zamanda medeniyetimizin aynasıdır. Böylesi bir değere, Mardin gibi muazzam bir hazineye sahip olmak, millet olarak hepimiz için büyük bir gurur kaynağıdır. Mardin’i bu topraklardaki ebedi ve ezeli kardeşliğimizin kalesi olarak görüyoruz. Bu aziz şehre her gelişimizde Anadolu’nun beşeri, kültürel ve tarihi açıdan o büyük zenginliğine bizzat şahitlik ediyoruz. Sadece etrafa şöyle bir bakmak bile Mardin’in sahip olduğu hazineleri görmemiz için kâfidir. Hemen yanı başımızda Süryani vatandaşlarımızın 1600 yıllık şaheseri Deyrüzzaferan Manastırı var. Hemen ötede Hristiyan vatandaşlarımızın binlerce yıldır Yaradan’a dua ettiği Kırklar Kilisesi bulunuyor. Yaklaşık 8,5 asırdır minarelerinden Ezan-ı Muhammedilerin eksilmediği Ulu Camiimiz, tüm zarafetiyle bu iki ibadethaneye komşuluk yapıyor. Bu eserlerin hepsi Mardin’le beraber ortak vatanımız Anadolu’nun ahengini, barışını, hoşgörüsünü, köklü birikimini temsil ediyor”

dedi.