Özkan KARAKAYA/ ARDAHAN– BHA

Ardahan Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Bilge İlahiyatçılar Kulübü tarafından “Mekke’nin Fethi” Programı düzenlendi.

Ardahan Üniversitesi Hoca Ahmet Yesevi Konferans Salonunda düzenlenen “Mekke’nin Fethi” programına Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Biber, akademik ve idari personeller katıldı.

Programda İlahiyat Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Han Hacısoy bir konuşma gerçekleştirdi. Hacısoy konuşmasında şunları söyledi: “İslam tarihinde çok sayıda fetihler yapılmıştır. Ancak Hz. Peygamber’in Mekke’yi fethi diğerlerinden seçilmektedir.

Sadık bir rüya ile başlayıp Mekke’nin fethi ile sonuçlanan bu süreç beşeriyetin öğrenmesi gereken çok sayıda ahlaki değerleri ihtiva etmektedir. Âlemlere rahmet olarak gönderilen son peygamber Hz. Muhammed (SAV) sadece kutsal bir beldeyi fethetmekle kalmamış, aynı zamanda kendisine ve Müslümanlara her türlü işkenceyi reva gören, Rabbimiz Allah’tır dedikleri için onları yurtlarından çıkmaya zorlayan Mekkeli müşrikleri affederek onların gönüllerini de kazanmış ve bir nevi insanların gönüllerini de fethederek kalplerini İslam’a ısındırmıştır.

Bu fetih hareketinde sergilenen tevazu, merhamet, hoşgörü örnekleri, fethin ardından Hz. Peygamber’in Mekke halkına yaptığı konuşmasında üzerinde durduğu hususlar insan hak ve hukukları açısından büyük önem arz etmekte olup hala güncelliğini korumaktadır.”

Konferansta konuşan Rektör Prof. Dr. Mehmet Biber, şunları kaydetti: Kavram olarak işgal ve fetih iki zıt kavramdır. Fethedilen yerde zulüm gören halk zulümden kurtarılır. Peygamber Efendimiz Mekke’yi fethedinceye kadar oradaki halk müşrik kâfirlerin zulmü altındaydılar ve fetih sonrası huzura erdiler.

Müslümanlar tarih boyunca nereye gittilerse oraya fetih, merhamet ve adalet götürdüler. Mekke’nin fethi İslam dünyasının dönüm noktasıdır. Sevgili gençler, sosyal medya ve diğer mecralarda kültürel bir kuşatılmışlığın diğer bir ifadeyle “kültürel siyonizmin” etkisi altındayız.

Bunun farkına vararak tedbirler almamız gerekiyor.  Kuran-ı Kerim’in ve Peygamber Efendimizin emri olan “emir bi’l-ma’rûf nehiy ani’l-münker” (iyiliği emretmek ve insanları kötülükten sakındırmak) ıslah faaliyetini yerini getirerek iyiliğin hüküm sürdüğü bir toplumun devamlılığını sağlayıp gelecek nesillere aktarmalıyız.” Program, belge takdimi ve fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.