Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
“Bu şehir dünyanın en güzel sevda hikayelerinden birine ev sahipliği yapan yerdir. Yavuz’un emaneti Şırnak, dağlarıyla, nehirleriyle, vadileriyle, en önemlisi insanıyla bugün yine bir başka güzel. Bin yılı aşkındır medeniyetimizin, kardeşliğimizin, inancımızın, birlik ve beraberlik ruhumuzun nabzının attığı bu şehri biz Allah için seviyoruz. Yaşadığı acıları ve sevinçleri türküleriyle destana dönüştüren Şırnak’ın bize olan muhabbetini biliyoruz. İnşallah başı rahmet, ortası marifet, sonu ebedi azaptan kurtulu olan Ramazan-ı Şerif bu muhabbetin güçlenmesine vesile teşkil edecektir. Rabbim bu kutlu ayda tuttuğumuz oruçları, yaptığımız ibadetleri katında kabul eylesin. Rabbim dünyadaki tüm mazlumlara, mağdurlara, gariplere huzur, esenlik, selamet ihsan eylesin.
“Bizim bu ülke ve bu millet için çok büyük hayallerimiz var”
Bizler kendi evlerimizde, yuvalarımızda oruçlarımızı tutar, ibadetlerimizi eda ederken yakın uzak coğrafyamızda durum hiç iç açıcı değil. Her an başlarına bir şey gelme endişesiyle yaşamak, iftarını açacak bir lokma bulabilmek umuduyla koşturmak zorunda kalan insanların Allah yardımcısı olsun diyoruz. Sahip olduğumuz huzurun, güvenin, sağlığın, nimetin şükrünü ifa etmek için ramazan ayı önemli bir fırsat. Kendimizi gelip geçici sıkıntıların girdabına kaptırıp elimizdekinin değerini bilmezsek Hakk’ın huzuruna vardığımızda mahçup oluruz. Çoğu yalan yanlış haberlerle milletimizi karamsarlığa sürüklemek isteyenlerin amacı, eleştirdiklerinin yerine daha iyisini koymak değildir. Bunların gayesi ülkeyi tekrar eski istikrarsızlık, kavga, terör günlerine döndürmektir. Türkiye’nin geleceği için en küçük hayalleri, vizyonları, programları olmayanların heybesindeki tek malzeme budur. Bizim ise bu ülke ve bu millet için çok büyük hayallerimiz var. Önce 2023 hedefleriyle ülkemizi bugünlere hazırladık. Şimdi de Türkiye Yüzyılı ile ülkenin geleceğini inşa etmenin mücadelesini veriyoruz. Hep söylediğimiz gibi biz sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık.
Geçtiğimiz 21 yılda vatan topraklarının her karışına terimizi akıttık. Ülkenin her bireyinin hayatına olumlu yönde dokunduk. Yaptığımız hizmetlerin en yakın şahitlerinden biri de Şırnak’tır. Gerçi, Şırnak ile aramıza girmek için her yolu deneyenler de oldu. Sadece Şırnak ile değil bu bölgenin tamamıyla bizim ve ülkemizin bağını koparmaya çalıştılar. Halbuki kalpsiz bir vücut olur mu? Şırnak’sız, Mardin’siz, Diyarbakır’sız bir Türkiye de olmaz. Geçmişte yaşanan kimi olumsuzluklar bu gerçeği asla değiştiremez.
“Milletimiz kazanımlarına hep sahip çıktı”
Cumhuriyet tarihi boyunca ülkemizin pek çok yerinde insanlarımız farklı sebeplerle sıkıntı çekti, eziyet çekti, yokluk yaşadı. Geri kalmışlık sadece bu bölgenin değil belli bir kesim dışında milletimizin tamamının ülkedeki her şehrin kaderi yapılmak istendi. Tek parti faşizmi hem maddi mahrumiyetleriyle, hem manevi eziyetleriyle bu anlayışın en başta gelen temsilcisiydi. Rahmetli Menderes bu gidişe dur diyen ilk lider olarak milletimizin önüne yeni bir ufuk açtı. Darbeler, cuntalar ve vesayetler devriyle bu ufuk sürekli karartılmak istenmişse de milletimiz kazanımlarına hep sahip çıktı. Millet bununla kalmadı yakaladığı her fırsatta tercihini milli iradenin güçlenmesinden yana yaparak kazanımlarını adım adım ileriye taşıdı. Dolayısıyla bir döneme damgasını vuran faşizan uygulamalar sizlerle birlikte bu ülkenin inancına, kültürüne, değerlerine sahip çıkmak isteyen tüm insanların başına musallat olmuştur.
“Güney sınırlarımızda güvenlik koridoru oluşturuyoruz”
Bölücü terör örgütü tek parti faşizmi ile bu topraklarda kurulmaya çalışılan zulüm düzeninin sürmesi için ülkemizin başına bela edilen bir araçtır. Devletin hataları elbette olmuştur. Ama bölücü örgüt aleni bir ihanetin hepimizi birden hedef alan karanlık bir senaryonun maşalığını yapmıştır. Son 21 yılda gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma devrimi ile içerideki ve dışarıdaki tüm unsurlarıyla biz işte bu sinsi oyunu bozduk. Şimdi de güney sınırlarımız boyunca oluşturmaya başladığımız güvenlik koridoru ile etrafımızdaki ateşin ülkemize sıçramasının önüne tamamen geçiyoruz. Türkiye’yi bu ateşin içine çekmek için kullanılan terör örgütleriyle sınırlarımız arasına set çekerek hem emperyalistlere hem maşalarına mesafe koyuyoruz. Elbette bu noktaya kolay gelmedik. Kendi mücadelemizi, kendi imkanlarımızla yürütecek seviyeye gelmek kolay olmadı. Çok fedakarlık yaptık. Hamdolsun emeklerimizin karşılığını alıyoruz.
“Oyunu tersine çevirdik”
Daha düne kadar bu ülkenin kaynaklarını sömürmek için bize uçağından tankına, helikopterinden radarına envai çeşit savunma sanayii ürünü pazarlayanlar şimdi bizim ürünlerimize talip olmaya başladılar. Yıllarca ülkemizi pazar, insanımızı ucuz insan gücü, topraklarımızı ucuz hammadde kaynağı olarak görenler şimdi bizim pazarımız haline dönüştü. Yani oyunu tersine çevirdik. Şayet, istikrar ve güven iklimimizin zarar görmesine engel olursak, birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkarsak, aramıza fitne sokmak isteyen muhterislere fırsat vermezsek, sahip olduğumuz imkanları çok çalışarak fırsata dönüştürürsek emin olun Allah’ın izniyle daha fazlasını gerçekleştireceğiz.
“Türkiye Yüzyılı güneşinin doğuşuna kimse mani olamayacaktır”
Siz bakmayın felaket tellallığı yapanlara. Türkiye’nin önünü de ufuku da bahtı da açıktır. Hiç kimse merak etmesin. Türkiye Yüzyılı güneşinin doğuşuna kimse mani olamayacaktır. Artık sadece daha kararlı değil aynı zamanda daha güçlüyüz. Yıllarca vaktimizi ve enerjimizi heba eden yüklerden kurtuldukça ülkemizi geliştirme, milletimizi zenginleştirme yolunda daha hızlı ilerliyoruz. Ülkemizi demokrasisiyle, alt yapısıyla, ekonomisiyle, sosyal destekleriyle dünyanın ilk 10 ülkesi arasına dahil etmeye az kaldı. Şu anda satın alma paritesine göre milli gelirde dünyada 11’inci sıradayız. Biraz daha gayretle, çalışmayla, üretmeyle inşallah bu işi başaracağız. Herkesi iş sahibi yaparak, milli gelirimizi artırarak, kişi başına gelirimizi çoğaltarak, garip gurabaya kol kanat gererek hedeflerimize mutlaka ulaşacağız. Mahalli idareler seçimlerinden sizlerden desteği bu mücadeleyi tüm şehirlerimizle birlikte vermek için istiyoruz. Bilhassa Şırnak’ın desteği bizim için ayrı bir öneme sahiptir.
“Şırnak’a 100 milyar lira kamu yatırımı yaptık”
Eser ve hizmet siyasetimizin en somut örnekleri şehirlerimize yaptığımız yatırımlardır. Biz bu anlayışla Şırnak’a 100 milyar lira kamu yatırımı yaptık. Eğitimde, 4 bin 244 adet yeni derslik inşa ettik. Şırnak Üniversitesi’ni şehrimize kazandırdık. Gençlik ve sporda, 2 bin 476 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurtları açtık. 4 gençlik merkezi, Şırnak Şehir Stadyumu ile 38 spor tesisi yaptık. Ayrıca 10 bin kişilik Cizre Stadyumu yapımı için şu anda ihale aşamasındayız. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 10 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta, 545 yataklı 8’i hastaneden oluşan toplam 64 sağlık tesisini şehrimize kazandırdık. 517 yataklı Şırnak Merkez Devlet Hastanemiz ile Silopi Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ek binamızın inşaatına devam ediyoruz. TOKİ aracılığı ile Şırnak’ta bugüne kadar 11 bin 111 konut yaptık.
“Şırnak’a 100 milyar lira kamu yatırımı yaptık”
Eser ve hizmet siyasetimizin en somut örnekleri şehirlerimize yaptığımız yatırımlardır. Biz bu anlayışla Şırnak’a 100 milyar lira kamu yatırımı yaptık. Eğitimde, 4 bin 244 adet yeni derslik inşa ettik. Şırnak Üniversitesi’ni şehrimize kazandırdık. Gençlik ve sporda, 2 bin 476 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurtları açtık. 4 gençlik merkezi, Şırnak Şehir Stadyumu ile 38 spor tesisi yaptık. Ayrıca 10 bin kişilik Cizre Stadyumu yapımı için şu anda ihale aşamasındayız. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 10 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta, 545 yataklı 8’i hastaneden oluşan toplam 64 sağlık tesisini şehrimize kazandırdık. 517 yataklı Şırnak Merkez Devlet Hastanemiz ile Silopi Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ek binamızın inşaatına devam ediyoruz. TOKİ aracılığı ile Şırnak’ta bugüne kadar 11 bin 111 konut yaptık. ”