Manevi huzurla idrak ettiğimiz 11 ayın sultanı mübarek Ramazan ayını, elimizdeki maddi zenginliği, dilimizdeki güzel söz ve dileği, gönlümüzdeki sevgiyi herkesle paylaşarak yaşayıp, Ramazan Bayramı’na ulaşmış bulunmaktayız.
Şüphesiz ki; bu anlamlı günlerin bizlere ilham ettiği sevinci, heyecanı, yardımlaşma ve dayanışma duygusunu, cihanşümul mesajı çok iyi idrak etmeli, bu mukaddes günler içerisinde kalbimizde yeşertip zahire aksettirdiğimiz güzellikleri hayatımızın her anına yayabilmeli ve başarılı bir insan olma çabalarımızı, iyi bir kul ve insan olma endişesi ile taçlandırmalıyız.
Cenâb-ı Hakk (cc)’ın bizlere bahşettiği nimet ve güzelliklerin kadrini bilmeli, bu nimetleri bize lütfedildiği gibi cömertçe fakir ve yardıma muhtaç vatandaşlarımıza, hasta, yaşlı, yetim, öksüz, kimsesiz kardeşlerimize infak etmeliyiz. İhtiyaç içerisinde olan kardeşlerimizi ihmal etmemeli, kapılarını çalmalı; kendileriyle hemhâl olmanın onlar için çok büyük bir mutluluk, bizim içinse insanlık ve kardeşlik borcu olduğunu asla unutmamalıyız.
İçinde bulunduğumuz mübarek günlerin, ülkemize, İslam dünyasına ve tüm insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesini ve bu vesile ile başta Gazze olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan acıların da sona ermesini Yüce Mevla’dan niyaz ediyorum.
Unutmamalıyız ki; bu güzel bayramı, bugün ülkemizde huzur ve güven içerisinde yaşayabilmemizi, mukaddes değerler uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize borçluyuz. Ramazan Bayramı vesileyle, aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizi bir kez daha şükran ve minnetle yad ediyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle; Başta aziz şehitlerimizin kıymetli aileleri ve kahraman gazilerimiz olmak üzere Ordulu hemşerilerimin, aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin mübarek Ramazan Bayramı'nı en içten duygularımla kutluyorum.