ANKARA-BHA

Washington Post’un ulaştığı video analizleri, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) Ayşenur Eygi’nin ölümüne dair açıklamalarını geçersiz kılıyor. İsrail, Eygi’nin şiddetli bir isyan sırasında kasıtsız olarak vurulduğunu savunmuştu. Ancak Washington Post’un araştırması, Eygi’nin çatışmaların sona ermesinden yaklaşık yarım saat sonra ve protestocuların İsrail güçlerinden en az 200 metre uzakta olduğu bir noktada vurulduğunu ortaya koydu.

Türk asıllı Amerikalı aktivist Ayşenur Eygi, 6 Eylül’de Batı Şeria’nın Nablus kenti yakınlarındaki Beita köyünde düzenlenen bir gösteride, İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti. İsrail Savunma Kuvvetleri, Eygi’nin ölümüne ilişkin açıklamasında, askerlerden birinin onu “istemeden” vurmuş olmasının “çok muhtemel” olduğunu ifade etti. Açıklamada, olayın şiddetli bir isyan sırasında meydana geldiği ve ateşin “ana kışkırtıcıyı” hedef aldığı belirtildi. Ancak, Eygi’nin vurulmasının hemen öncesinde, çatışmaların sona ermesinin üzerinden 20 dakika geçmişti ve protestocular, İsrail güçlerinden en az 200 metre uzakta bulunuyordu.

Washington Post’un araştırması, Eygi’nin Beita’daki çatışmaların bitiminden yaklaşık yarım saat sonra vurulduğunu ortaya çıkardı. Görgü tanıkları ve aktivistlerden elde edilen bilgilere göre, Eygi’nin vurulduğu an, İsrail askerleri ile protestocular arasında belirgin bir mesafenin olduğu bir zamana denk geliyordu. Olay anına dair 50’den fazla video ve fotoğrafı inceleyen gazete, Eygi’nin vurulmadan önce bir zeytinlikte saklandığını belirledi. Ancak, çatışmaların sona erdiği ve ortamın sakinleştiği bir anda İsrail askerlerinin neden ateş açtığı henüz netlik kazanmadı. IDF, olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini belirterek, The Post’un sorularına yanıt vermeyi reddetti.

Olay sırasında Eygi’nin yanında bulunan Avustralyalı gönüllü Helen, Eygi’nin ilk kez bir Batı Şeria protestosuna katıldığını ve oldukça gergin olduğunu söyledi. Eygi, gösteriyi gözlemlemek amacıyla Beita’ya gelmişti ve amacının Filistinliler için “koruyucu bir varlık” olmak olduğunu dile getirmişti. Ancak, yaşanan gerginlik Eygi’nin hayatına mal oldu. Gösteriye katılan diğer aktivistler ve bölge sakinleri, İsrail askerlerinin provokatif davrandığını ve çatışmaları tırmandıran taraf olduklarını iddia etti. Sık sık Beita’daki gösterilere katılan Faz3a adlı Filistinli savunuculuk grubunun üyesi Jonathan Pollak, o gün İsrail askerlerinin gerçek mermi kullandığını ve bunun “tercih edilen kalabalık dağıtma aracı” haline geldiğini söyledi.

İsrail ordusunun Batı Şeria’daki angajman kuralları gizli tutuluyor. Ancak, İsrailli hak grupları, bu kuralların yıllardır geniş bir ateş serbestliği sağladığını belirtiyor. İsrail askerlerine ve alt düzey komutanlara, şüpheli olduğu iddia edilen kişilere karşı gelecekteki tehditleri de kapsayan spekülasyonlarla ateş açma yetkisi verildiği iddia ediliyor. Aktivistlerin ifadelerine göre, bazı protestolar sırasında “merkezi kışkırtıcıların” bacaklarına ateş edilmesi kabul edilebilir görülüyor.

6 Eylül sabahı Eygi ve diğer gönüllüler, Batı Şeria’daki Ramallah’tan Beita’ya gitmek üzere bir taksi kiraladılar. Eygi’nin ilk Batı Şeria protestosuna katıldığı bu gün, Filistinli protestocular, İsraillilerin bölgedeki ilerleyişini durdurmak için mücadele ediyordu. Protestonun başlangıcında her şey sakindi; ancak Cuma namazı sonrasında hava aniden değişti. Göstericiler ve İsrail askerleri arasında çatışma çıktı. İsrail askerlerinin taş atan göstericilere karşı göz yaşartıcı gaz ve gerçek mermi kullandığı belirtildi.

Eygi, çatışmalardan sonra bir zeytinlikte saklanırken vuruldu. Olayın ardından hastaneye kaldırılan Eygi, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve saat 14.35 civarında hayatını kaybetti.