Şevket Gölük / ANKARA-BHA

Gazeteciler Cemiyeti’nin 9. Köy Projesi kapsamında Medya Dayanışma Grubu paydaşlarıyla düzenlenen “Gazeteciliğin Dönüşümü ve Arayışlar” başlıklı medya konferansı, yoğun katılımla düzenlendi.

Alanlarında uzman gazeteci, akademisyen ve STK temsilcilerinin konuşmacı olarak yer aldığı konferansa iletişim fakültesi öğrencileri, öğretim üyeleri ve gazeteciler de izleyici olarak katıldı.

Türkiye Barolar Birliği konuk evinde gerçekleşen konferansın ana gündemi, gazetecilik mesleğinin geleceği ve karşı karşıya olduğu zorluklar oldu. Geçtiğimiz Nisan ayında yapılan ilk toplantının bir sonucu olarak oluşturulan çalışma grubunun hazırladığı ve gazetecilerin taleplerini içeren deklarasyon, konferansın önemli noktalarından biri oldu.

Konferansta Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Disk Basın-İş, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Gazeteciler Cemiyeti, Diplomasi Muhabirleri Derneği, Türkiye Haber Kameramanları Derneği, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği, Haber-Sen, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın oluşturduğu Medya Dayanışma Grubu paydaşları yer aldı.

Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Yusuf Kanlı’nın selamlama konuşmasıyla başlayan etkinliğin açılış konuşmalarını Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin adına Genel Sekreter Kenan Şener ile Norveç Büyükelçiliğinden Berit Tvete gerçekleştirdi.

Konuşmasında Gazeteciler Cemiyeti’nin hayata geçirdiği farklı projeler ile basın emekçilerinin yanında olduğunu belirten Yusuf Kanlı, gazeteciler için meslekî dayanışmanın önemli bir örneğini göstermeye çalıştıklarını söyledi.

Kanlı, “Yapıcı, uzun soluklu ve iyi niyetli bir iş birliği neticesinde mesleğimizin sorunlarını ve çözüm önerilerini içeren bir bildirgeye ulaşmamız, mesleğimiz adına küçümsenmemesi gereken bir başarıdır. Bu başarı, dayanışmanın ve birlikte çalışma iradesinin bir tezahürüdür.

Mesleğimizin sorunlarının tespit edilmesi ve çözüm önerilerinin geliştirilmesi önemli bir aşama olsa da bütüncül bir basın yasasının hazırlanması için kararlı ve özverili bir çalışma yürütmemiz gerekmektedir. Bu süreçte, Gazeteciler Cemiyeti olarak her türlü öneri ve görüşe açık olduğumuzu belirtmek isterim. Tüm medya kuruluşlarıyla eşitlik temelinde iş birliğine hazırız ve istenirse bu sürece şimdiye kadar olduğu gibi sekreterya hizmeti sunmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim.

Bu konferansın ve bundan sonraki çalışmalarımızın somut sonuçlar üretmesini temenni ediyorum. Mesleğimizin geleceği adına birlikte adım atacağımız bu yolun olumlu sonuçlar doğuracağına inancım tamdır” sözlerini aktardı

Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Kenan Şener açılış konuşmasında, gerçekleştirilen etkinliğin basın meslek örgütlerini bir araya getirmesi bakımından oldukça önemli olduğunu belirterek organizasyonda emeği olan herkese teşekkür etti.

Medya Konferansı’nın ikincisinin gerçekleşmesine imkan sağlayan ve Norveç Büyükelçiliği ile yürütülen 9. Köy projesine vurgu yapan Şener, yakın zamanda hayatını kaybeden ve bu projenin de sorumlularından olan Gazeteciler Cemiyeti eski Başkan Vekili Savaş Kıratlı’yı da saygıyla andı. Şener, “Mesleğimiz, kamusal sorumluluk taşıyor. Ortaya koyduğmuz her çalışma sadece gazetecilerin haklarını savunmak değil, toplumsal bir soruna parmak basmak anlamına geliyor. Demokrasinin gelişmesi ve doğru karar verebilen bir kitlenin oluşması adına bu mücadeleyi veriyoruz. Bu nedenle attığımız her adımda bu sorumlulukla hareket etmemiz gerektiğine inanıyoruz” sözlerini aktardı.

“İfade Özgürlüğü İçin Gazeteci Dayanışması” konusunda görüşlerini paylaşan Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Gazeteci Erhan Karadağ’ın sorularını yanıtladı. Konuşmasına Gazeteciler Cemiyeti’ne bu yaşamsal konudaki çalışmalarından ötürü teşekkür ederek başlayan Türenç, medya dayanışma grubunun paydaşı olmaktan gurur duyduğunu söyledi.

Önemli olanın büyük bir çatı altında bir araya gelerek ortak mücadele sürdürmek olduğunu belirten Türenç, 12 gazetecilik meslek kurumunun bir araya gelerek düzenlediği bu konferansın ve ortaya çıkacak deklerasyonun çok kıtymetli olduğunu belirtti.

Basın emekçilerinin geleceği için meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelmesinin önemine dikkat çeken Türenç, “Medya Dayanışma Grubu’nun paydaşı olmaktan onur duyuyorum. 45 yıl sahada koşan bir gazeteciyim, hala heyecanımı yitirmedim, yazmaya ve söylemeye devam ediyorum.

Önemli olan ifade özgürlüğüdür, ifade özgürlüğü yoksa hiçbirimizin insanlığı da yoktur. Düşünce ve ifade özgürlüğünün tüm hayata yayılması bizim başlıca hedefimiz olmalıdır. Bu sadece basının sorunu değildir. Gazetecilik çok kutsal bir meslektir, mutlaka dayanışma içinde olmalıyız.

Rusya’daki baskının aynısını Türkiye’de yaşıyoruz. Sansür, otosansür, ilan ve reklam yasaklarının hepsi burada var” diyerek tüm basın çalışanlarını bunlarla mücadele etmek için bir seferberlik ilan etmeye davet etti ve “Hep beraber bu seferberliğin neferi olalım” diye konuştu.

Konferansın sonunda ise Kenan Şener’in moderatörlüğünde Medya Dayanışma Grubu paydaşları ile Gazetecilik Hak ve Özgürlükler Deklarasyonu oluşturuldu.