Antalya’da yaşanan iklim krizi çiftçiyi can evinden vurdu.

featured

ANTALYA-BHA

Antalya’da yaşanan iklim krizi çiftçiyi can evinden vurdu. Hasadının yüzde 80’i tamamlanan narda kilogram fiyatları 20-25 TL seviyesinden güneş yanıklığı ve çatlamaya bağlı olarak 8-10 TL seviyesine kadar geriledi. Kriz, zeytin üretimini de derinden etkiledi.

Antalya’da yaşanan iklim krizi, tarımsal üretimi derinden etkilemeye başladı. Kente ekim ayında damla yağmur düşmedi. Kasım ayının ilk haftasında da bir yağmur beklenmiyor. Özellikle nar ve zeytin üreticileri, bu krizden ciddi zarar gördü. Nar hasadının yüzde 80’i tamamlanmış olmasına rağmen, sıcaklık artışlarına bağlı olarak oluşan güneş yanıkları ve çatlamalar, ürünlerin kalitesini düşürdü. Bu nedenle, narda kilogram fiyatları 20-25 TL seviyesinden 8-10 TL’ye kadar geriledi. Fiyatların bu denli düşmesi, çiftçilerin gelirini büyük oranda azalttı ve ürünlerini değerinde satmalarını zorlaştırdı. Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, iklim krizinin yalnızca narı değil, zeytin üretimini de olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Zeytin ağaçlarının gelişim sürecinde yeterli yağış alamaması nedeniyle sofralık zeytinlerin kalibresinde sorunlar yaşandığını belirten Çandır, bu durumun zeytin kalitesinde düşüşe yol açtığını ifade etti.

KALİBRE SORUNU YAŞANIYOR

Zeytinin sofralık olarak değerlendirilebilmesi için belli bir boyut ve kaliteye sahip olması gerektiğini vurgulayan Çandır, iklim koşullarındaki dengesizlikler nedeniyle bu standartların sağlanamadığını dile getirdi. Kentte zeytin rekoltesinde yüzde 45 düzeyinde bir artış beklendiğini ifade eden Çandır, “Rekoltenin 55 bin ton zeytin ve 10 bin ton zeytinyağı düzeyinde olacağı tahmin ediliyor. Ancak iklim değişikliğinden kaynaklı istenilen yağışların görülmemesi nedeniyle sofralık olarak değerlendirilecek zeytinlerin kalibresinde sorunlar yaşanıyor. Bu yıl İspanya’daki üretimin artacağı tahmini nedeniyle yağ fiyatlarında kayda değer bir artış beklenmiyor” dedi.

BAHÇELERİNİ KRİZ VURDU

Çandır, “Yaş meyve sektöründe ise; nar hasadının yüzde 80 oranında tamamlanmasıyla kilogram fiyatının 20-25 TL seviyesinden güneş yanıklığı ve çatlamaya bağlı olarak 8-10 TL seviyesine gerilediği, armut hasadının bu yıl kalite bakımından iyi düzeyde olduğu, elma üretiminin ve kalitesinin ise iklim koşullarına bağlı olarak ciddi oranda gerilediği komite üyelerimizce dile getirildi. Bu yıl iklim değişikliği, zamansız ve yetersiz yağışlar kaynaklı ilimiz geneli arpa-buğday verim ve kalitesinde ciddi bir düşüş yaşandı. Hasat edilen mahsulün büyük kısmı da yemlik olarak değerlendiriliyor. Ayrıca önümüzdeki üretim dönemi için yayladaki ilçelerimizde kuraklık nedeniyle buğday ekimlerinde gecikmeler yaşanmakta ve girdi maliyetlerindeki artış üretim iştahını azaltmaktadır. Bu nedenle hububat üreticileri, mısır, meyve ve sebze üretimine yönelmekte ya da arazilerini nadasa bırakmaktadır” sözlerine yer verdi.

Şehrin önemli geçim kaynakları arasında yer alan susam üretimin de de krize bağlı olarak azalma yaşandığını ifade eden Çandır, “Susamın şu an kilogram fiyatı 110 TL, yerfıstığının kilogramı ise 25 TL seviyelerinde işlem görmektedir. Üreticiler, mevcut fiyatları düşük buldukları için depolama yoluna giderek fiyat artışı bekliyorlar. Üreticinin mahsulünün hak ettiği değeri bulmadığını düşünmesi ileriki yıllar için tıpkı arpa ve buğdayda olduğu gibi üretim iştahsızlığı yaratıyor. Yaşanan işgücüne erişim zorluğu ve yüksek işçilik maliyetleri nedeniyle pamuğa da yönelemeyen üretici çareyi yine mısır üretmekte, avokado bahçesi kurmakta ya örtüaltı üretime geçmekte arıyor” dedi.

Toplu üretim planlaması yapılması ve desteklerin zamanında ödenmesi çözüm önerilerinin başında geldiğine dikkat çeken Çandır, “Tarım ve Orman Bakanlığı, stratejik ürünleri kapsayan bir adım attı, çalışmalara başladı. Ancak uygulama henüz başlamadı ve destekler hala zamanında ödenmiyor. Geç yapılan destek ödemeleri ise üreticiyi motive etmekte yetersiz kalıyor. Her zaman ifade ettiğim gibi meslek komitelerimiz Borsamızın mutfağı konumundadır. Komite üyelerimizin paylaşımları ile sektörün nabzını tutuyor ve birliğimiz aracılığıyla ilgili kurumlara ileterek çözüm için çalışıyoruz. Bu fırsatla meslek komitesi üyesi arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu.

Toplu üretim planlaması yapılması ve desteklerin zamanında ödenmesi çözüm önerilerinin başında geldiğine dikkat çeken Çandır, “Tarım ve Orman Bakanlığı, stratejik ürünleri kapsayan bir adım attı, çalışmalara başladı. Ancak uygulama henüz başlamadı ve destekler hala zamanında ödenmiyor. Geç yapılan destek ödemeleri ise üreticiyi motive etmekte yetersiz kalıyor. Her zaman ifade ettiğim gibi meslek komitelerimiz Borsamızın mutfağı konumundadır. Komite üyelerimizin paylaşımları ile sektörün nabzını tutuyor ve birliğimiz aracılığıyla ilgili kurumlara ileterek çözüm için çalışıyoruz. Bu fırsatla meslek komitesi üyesi arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu.

Antalya’da iklim krizi çiftçiyi can evinden vurdu!