Binlerce yıllık tarihimiz boyunca hürriyet ve bağımsızlığından asla taviz vermeyen milletimiz, 5 Ocak 1922’de işgalci kuvvetlere karşı sergilediği direnişle Adana'mızda büyük bir tarih yazmış; azim, cesaret ve fedakârlıklarıyla Türk milletinin bağımsızlığa olan inancını ve kararlılığını tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir.

Adana’nın kurtuluşu, Millî Mücadele Dönemi’nde filizlenen direniş ruhunun ve milletimizin bağımsızlık mücadelesindeki sarsılmaz kararlılığının en güçlü sembollerinden biridir. Bu toprakların yiğit insanları, Kurtuluş Mücadelesi’nde sergiledikleri azim ve kararlılıkla yalnızca kendi topraklarını savunmakla kalmamış, tüm Anadolu’ya cesaret ve umut aşılamıştır. Kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla, genciyle bu aziz milletin evlatları, “Ya istiklal ya ölüm!” şiarıyla hareket ederek düşmana boyun eğmemiş, bağımsızlık uğruna canlarını ortaya koymuştur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk de bu mücadele ruhuna değinerek, “Bende bu vekayiin ilk hissi teşebbüsü Adana'da, bu güzel şehirde vücut bulmuştur.” diyerek Adana'nın Millî Mücadele’deki önemini vurgulamıştır.

Tarihin her döneminde stratejik bir öneme sahip olan Adana’mız, kurtuluşundan bu yana ekonomik, kültürel ve sosyal alanlarda büyük bir gelişim göstermiştir. Geçmişinden aldığı güçle geleceğe emin adımlarla yürüyen bu kadim şehir, ülkemizin kalkınmasında öncü bir rol üstlenmektedir. Bu başarının ardında, Adana’mızın vatansever, çalışkan ve özverili evlatlarının emeği ve çabası bulunmaktadır.

Bu anlamlı günde bizlere düşen en büyük görev, ecdadımızın canlarını feda ederek bizlere emanet ettiği bu kutsal vatanı aynı inanç ve azimle korumak ve gelecek nesillere aktarmaktır. Geleceğimizi, kurtuluş mücadelemizin değerlerini hatırda tutarak inşa etmek, hem şehitlerimize olan borcumuz hem de milletimize karşı sorumluluğumuzdur.

Bu duygu ve düşüncelerle; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Adana’mızın kurtuluş mücadelesinde büyük payı olan Tufan Paşa’yı, Saim Bey’i, Müftü Kasım Hoca’yı,  Fekeli Gizik Duran’ı, Ramazanoğlu Suphi Paşa’yı, Yüreğir müfreze komutanlarından Molla Nasrullah’ı, Millî Kuvvetler Komutanı Sinan Tekelioğlu’nu, Cemil Nardalı’nı, Ahmet Remzi Yüreğir’i, ilk kadın şehidimiz Rahime Hatun’u, Gülekli Hatice’yi, Kara Fatma’yı, İbo Osman’ı ve bu toprakları bizlere vatan kılan tüm kahramanlarımızı rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyor, tüm hemşehrilerimin Kurtuluş Günü’nü kutluyorum."

Kaynak: ADANA-BHA