ANKARA-BHA

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, gündüz kuşağı programlarını sert bir dille uyardı. Şahin, “Tüm uyarılarımıza, aldığımız ilke kararlarına ve verdiğimiz ağır cezalara rağmen gündüz kuşağı programları ihlallerine devam ederlerse sonları iyi olmayacaktır” dedi. Şahin ayrıca ana haber programlarında şiddet içeren görüntülere akıllı işaretlerle “dur” diyeceklerini ifade ederek, “Haber bültenlerine de getirdiğimiz akıllı işaret uygulamamızla bu gibi içeriklere sınırlamalar getiriyoruz, artık ana haber bültenlerinde hunharca şiddet içeriği verilemeyecek.” diye konuştu.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, katıldığı programda RTÜK’ün çalışma alanları ve gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Şahin programda Gazze’de sağlanan ateşkesin onaylanmasından duyduğu mutluluğa vurgu yaparak “Bugün İslam âlemi için çok mutlu bir gün. Çok şükür. Hem mutlu hem gururluyuz. Mağrur, ayakta durmaya çalışan Gazzeli bebeklere, kadınlara ve gençlere buradan sevgilerimi, dünyayı inandıkları değerler için değiştiren şehitlerimize dualarımı,  gazilerimize acil şifalar dileklerimi gönderiyorum. Bir şükranlarımızı da Gazze halkını, mazlumları hiçbir zaman yalnız bırakmayan Dünya lideri Sayın Cumhurbaşkanımıza, Türk halkına, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne dev bir şekilde şükranlarımızı sunuyorum” dedi.

“Narin davasında 'sert mi davransaydım' dediğim durumlar oldu”

Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran davası hakkında açıklamada bulunan RTÜK Başkanı Şahin, şunları kaydetti:

"(Narin davası), Narin kızımızın davasında daha mı sert davransaydım dediğim durumlar oldu. Halkımızın kafası karışmasın, medyanın böylesi önemli bir davada nasıl bir yayın izlemesi gerektiği hepsinin de altında imzası bulunan yayıncılık etik ilkelerinde vardı. Medyamızın yaptığı her şeyin yapılmaması gerektiği orada vardı aslında. İkinci dava süreci için değil ama ilk dava sürecinin medya açısından iyi bir sınav verdiğini düşünmüyorum. Dedikoduları medyaya veya ana haberlere taşıyarak sabahlara kadar yayın yapmak gibi bir tutum içinde bulunulamaz. Ciddi şekilde uyarılarımız oldu. Üzgünüm o dönemdeki yayıncılık anlayışı için.”

“Mahalle baskısı hissetmedim”

Başkan Ebubekir Şahin, Elönü’nün, “Mahalle baskısını hiç hissediyor musunuz sorusuna”, “Ben mahalle baskısı hissetmem. Mahalleler çeşitlidir, biz de bir mahalledeniz. Yakın mahalleden gelen baskılar eğer haklıysa, benim o kadar çok aradığım karşı mahalleden, yakın mahalleden eşimiz, dostumuz, bu işin duayenleri, siyasetçileri ve insanlarımız var ki, onlar da şaşırıyorlar. Onlara anlatırım, anlatmaya çalışırım, onlar da anlarlar. Çoğuyla da anlaşabiliriz.” şeklinde cevap verdi.

Şahin, kendi yaşadığı mahallede ise haksız baskılara karşı duyduğu hissi de paylaştı:

"Ancak kendi yaşadığım mahallede haksız baskı, baskı olarak değil, üzüntü olarak döner bana" ifadelerini kullandı.

“RTÜK olarak temiz ekranlar için kararlı duruşumuzun arkasındayız”

Şahin, gündüz kuşağı programlarının içeriklerini eleştirerek, RTÜK olarak bu yayınlarla ilgili yürüttükleri çalışmaları anlattı. “En çok şikâyet edilen programların, ne yazık ki en çok izlenen programlar olması, toplum olarak medyaya olan yaklaşımımızı gözden geçirmemizi gerektiriyor” diyen Başkan Şahin, sözlerine şöyle devam etti:

“Bir programı kaldırıyorsanız yerine ne geleceğini iyi belirlemeniz gerekiyor. İlke kararları belli, kanunda belli, haklı bir kamuoyu baskısı da var. Benim için gündüz programlarına ceza vermek en kolay çözüm olurdu. Ancak konvansiyonel medya sadece ülkemizde değil tüm dünyada can çekişiyor.  Tabii ki halkımızın, milletimizin beklentileri veyahut da bizi buralarda tutan iradenin beklentilerini yansıtmak, siyasi anlamda, iktidar anlamında, muhalefet anlamında, nihayetinde her birimiz bir yerden geliyoruz. Lakin bir taraftan da ayakta tutmaya çalıştığımız bir sistematik var. Fakat bu demek değildir ki onları ayakta tutmak için her türlü garabet orada olsun biz de sesimizi çıkarmayalım. Öyle bir şey yok. Televizyonculuk, neresinden bakarsanız bakın bir yanlış anlaşılmaya bile müsaade edilmemesi gereken bir alandır. Biz bu programların yayınlandığı kanalların genel yayın yönetmenleriyle çok toplantılar yaptık. Defalarca yapımcılarla, kanal sahipleriyle bir araya geldik. Ankara’da konuştuk. İstanbul’da konuştuk. Biz onlara gittik, onlar bize geldi. Her türlü detayı anlattık. Kabul ediyorlar, belli bir süre dikkatli davranıyorlar, reytingler düşüyor, sonra yine başlıyorlar.

Ben, Aile Bakanlığında müsteşarlık görevimden gelen altyapımla şunu söyledim: ‘Arkadaşlar, gündüz kuşağı, kadınların yoğun olarak izlediği bir zaman dilimi. Bu dönemde kadın sağlığı ve kadın ruh sağlığı ile ilgili programlar yapın. Çocuklara yönelik bakım, evlerdeki çocukların istismara uğrayabileceği gibi önemli konuları işleyin. Aileler, bu istismarı fark edemeyebiliyor. Ailelerimize, bu tür istismarı nasıl fark edebileceklerini, nasıl yaklaşmaları gerektiğini anlatabileceğiniz programlar yapın.’ Ayrıca kadınlarımıza meslek edindirmeyi anlatan içeriklere yönlenmelerini de önerdim. Bunları hep iyi niyetle anlattık. Bu işi düzgün yapanlar da var, bunu belirtmek gerekir. Ama bir anlık reyting baskısıyla bir anda bir şey çıkıyor ortaya. Ve o ortaya çıktığı an haklı olarak milletimiz ayağa kalkıyor. Sadece milletimiz değil, milletimizin taleplerine kulak veren siyasilerimiz de ayağa kalkıyor. Yansıyan aslında bizim ceza verdiğimiz müeyyide uyguladığımız konular. Bu yapılan hatalar cezasız, müeyyidesiz kalmıyor. Bazen bu programlarda kantarın topuzu kaçıyor. Biz de devreye giriyoruz. Ama hâlâ yeterli gelmiyor ki bunları konuşuyoruz” dedi.

RTÜK’ün gündüz kuşağı programlarına ilişkin tavrının net olduğunu ifade eden Şahin, “Bu yayınların içeriklerinde bir dönüşüm sağlanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Şiddet, cinsellik ve dedikodu gibi unsurlar reyting uğruna ön planda tutuluyor. RTÜK olarak bu yanlışlara asla müsaade etmeyeceğiz. Milletimiz bilsin ki; görüp de rahatsız oldukları her sahne, her dizi bölümü, her gündüz kuşağı programı ve haberlerdeki şiddet içerikleri bizim önümüze gelir, hiçbiri de cezasız ve müeyyidesiz kalmaz. RTÜK olarak temiz ve sağlıklı içeriklerin ekranlarda yer alması için kararlıyız” dedi.

“Aile Yılı’nda ailenin korunması önünde tehdit oluşturacak içerikleri temizlemek önceliğimiz”

2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesini önemli bir adım olarak nitelendiren Şahin, bu çerçevede RTÜK’ün belirlediği öncelikleri detaylandırdı.  Ailenin korunması konusunda yalnızca medyaya değil, tüm topluma büyük görevler düştüğünü belirten Şahin, şunları söyledi:

“Önceliklerimiz; Sayın Cumhurbaşkanımızın talimat ve tensipleriyle ilan edilen Aile yılında ailenin korunması, millî ve manevi değerlerimiz, millî güvenliğimiz, çocuklar ve gençler başta olmak üzere bağımlılıkla mücadeledir. Gençlerimizin ruhsal ve fiziksel sağlığını tehdit eden unsurları medyada görmek istemiyoruz. Bu kapsamda bağımlılıkla mücadele, şiddet içeriklerinin sınırlandırılması ve zararlı yayınların engellenmesi yönünde titizlikle çalışıyoruz.”

Şahin, bu hedeflere ulaşabilmek için medya kuruluşlarının yanı sıra izleyicilerin de medya okuryazarlığı konusunda bilinçlenmesi gerektiğini ifade etti.

“Medya okuryazarlık eğitimlerimizi her sene genişletiyoruz”

Şahin, Millî Eğitim Bakanlığı ile medya okuryazarlık alanında önemli iş birliklerinde bulunduklarını da hatırlatarak bu alandaki çalışmaların çocuklardan yetişkinlere kadar her yaştan bireyi kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğini söyledi.

RTÜK’ün Millî Eğitim Bakanlığı ile yürüttüğü iş birliğinden bahseden Şahin:

“Çocuklarımızın ve gençlerimizin medya içeriklerini eleştirel bir gözle değerlendirebilmeleri için medya okuryazarlığı eğitimlerini önemsiyoruz. Bu konuda Millî Eğitim Bakanımızın desteği çok kıymetli. Eğitim projelerimizle toplumumuzun daha bilinçli bireyler haline gelmesini amaçlıyoruz,” diye konuştu.

Buna RTÜK olarak "dur" diyoruz

Haber programlarının içeriklerinde de düzenlemeler yapılacağını açıklayan Şahin:

“Akşam 7’de, 8‘de aile babası eşiyle ve çocuğuyla beraber oturup haber izleyecek. Baştan sona şiddet içeriyor.  Buna RTÜK olarak 'dur' diyoruz.  Oluşturduğumuz ekiple televizyonlara gidiyor, şiddeti özendirici içeriklerden nasıl ekranları temizleyebileceklerini anlatıyoruz. Haber bültenlerine de getirdiğimiz akıllı işaret uygulamamızla bu gibi içeriklere sınırlamalar getiriyoruz, artık ana haber bültenlerinde hunharca şiddet içeriği verilemeyecek.” dedi.

 “Medyanın iktidar veya muhalefet yanlısı olması değil, etik olması önemlidir”

Başkan Şahin, yayınlara ceza uygulaması konusunda kendisine yönelik ithamlara da yayında cevap verdi: “Biz medyayı yandaş, iktidara yakın ya da muhalif olarak ayırmayız. Kurallara uyan ya da uymayan olarak ayırırız. Yayın ilkelerini ihlal eden ve etmeyen olarak değerlendiririz. RTÜK, yargı denetimiyle çalışan bir kuruldur ve verdiğimiz kararlar yargı üzerinde yüzde 90 başarı oranına sahiptir.”