ANKARA-BHA
Prof. Dr. Zakir Avşar, "İstifa şerefi de kurtarır sistemi de…" başlıklı yazısında özetle şunları ifade etti:
"Bolu Kartalkaya’da otel yandı, 78 insan yanarak veya dumandan boğularak hayatını kaybetti. Hepsine Allah rahmet eylesin, mekânları cennet olsun.
Böyle durumlarda elbette işin mahiyeti tüm boyutlarıyla aydınlatılmalı, sorumlular varsa hesap vermeleri için kurumlar ve kurallar işletilmelidir.
Ancak, kurumların ve kuralların işletilmesinden önce sorumluluk noktasında olanlardan bazı onurlu, haysiyetli hareketleri de beklemek toplumların hakkıdır.
Her ne kadar ‘suçun sahibi olmaz, yırtmaya çalışanı olur’ diye yerleşmiş bir kural olsa da ve bunu daha cenazeler ailelerine teslim edilmeden, toprağa verilmeden görmüş olsak da; bu bir hadisede de böylesi bir tutumu ve davranışı beklemek elbette hakkımız…
İstifa edecek kişi veya kişiler siyasetten olabilir, bürokrasiden olabilir… Ama olmalıdır… Çünkü istifa demokrasilerde hesap verebilirlik mekanizmasının bir parçası olarak görülür ve bazen daha büyük bir krizin önlenmesine katkı sağlar.
Sıralayacağım örnekler, koltuklarına yapışanlara rehberlik etmesi ve cesaret vermesi içindir.
Skandallar, siyasette güven kaybına yol açarak istifaları tetikleyebilir, sözgelimi; Richard Nixon (ABD, 1974) Watergate skandalı nedeniyle istifa eden ilk ABD Başkanı. Çok bilinen bu skandal, yasadışı dinleme ve örtbas çabalarını içeriyordu. Olli Rehn (Finlandiya, 2004) Avrupa Komisyonu üyesiyken etik dışı bir ilişki skandalıyla gündeme geldi istifa etmek zorunda kaldı. Kirstjen Nielsen (ABD, 2019) ABD İç Güvenlik Bakanı olarak görev yaparken Trump yönetiminin göçmen politikalarıyla ilgili tartışmalar nedeniyle istifa etti. Göçmen çocukların ebeveynlerinden ayrılması skandalı büyük tepki çekmişti. Christian Wulff (Almanya, 2012) Eski Cumhurbaşkanı, yolsuzluk ve özel kredilerle ilgili iddialar nedeniyle görevinden ayrıldı. Alman siyasetindeki güvenilirlik standartlarını yeniden tartışmaya açtı. Petra Hinz (Almanya, 2016) SPD milletvekili, özgeçmişini sahte bilgilerle doldurduğu ortaya çıkınca istifa etti. Bu durum hem kişisel hem de parti düzeyinde bir güven kaybına yol açtı.
Bazıları ise yetersizlik eleştirileri nedeniyle görevlerini bıraktı… Theresa May (Birleşik Krallık, 2019) Brexit sürecinde bir anlaşmaya varamaması ve partisinin desteğini kaybetmesi üzerine Başbakanlık’tan istifa etti. Matteo Renzi (İtalya, 2016) Anayasa referandumunda yenilgiye uğramasının ardından Başbakanlık görevinden istifa etti. Helle Thorning-Schmidt (Danimarka, 2015) Sosyal Demokrat Başbakan, seçimde başarısız olduktan sonra partisinin liderliğinden istifa etti. Thorning-Schmidt, politikalarına yönelik destek kaybı nedeniyle sık sık eleştirildi. Liz Truss (Birleşik Krallık, 2022) Başbakan olarak sadece 45 gün görev yaptı. Ekonomik planları nedeniyle piyasada oluşan krizler, istifasına yol açtı. Anthony Weiner (ABD, 2011) Demokrat Kongre Üyesi, kişisel mesaj skandalı nedeniyle istifa etmek zorunda kaldı. Bu olay, siyasi kariyerine son veren bir dizi skandalın başlangıcıydı.
Sosyal demokrat siyasetçiler de ise hem ideolojik hem de kişisel nedenlerle istifa yaygındır… Olof Palme (İsveç) suikast sonucu hayatını kaybetmeden önce sosyal demokrat bir lider olarak birçok reform gerçekleştirmişti. İsveç’teki sosyal refah sisteminin mimarlarından biri olarak görülse de döneminde çeşitli eleştirilerle karşılaşmıştı. Jeremy Corbyn (Birleşik Krallık, 2020) İşçi Partisi liderliği döneminde seçim yenilgileri nedeniyle baskı altında kaldı ve istifa etti. Frans Timmermans (Hollanda, 2023) Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcılığı görevinden ayrılarak Hollanda’da sosyal demokrat bir koalisyonun lideri olarak seçimlere katılmak için istifa etti. Sigmar Gabriel (Almanya, 2018) SPD lideri ve Almanya Dışişleri Bakanı olarak görev yaparken partisinin seçimlerde aldığı kötü sonuçlar nedeniyle hem liderlikten hem de aktif siyasetten çekildi. Ed Miliband (Birleşik Krallık, 2015) İşçi Partisi lideri olarak 2015 genel seçimlerinde yenilgiye uğradıktan sonra istifa etti. Miliband, ekonomik eşitsizlikle mücadeleye odaklanan bir lider olarak bilinse de, liderliği döneminde İşçi Partisi büyük bir destek kaybetmişti.
Bazı liderler, etik standartlarını korumak için istifa etti… Jose Manuel Barroso (Portekiz, 2004) Avrupa Komisyonu başkanlığına seçilmeden önce Portekiz Başbakanlığı görevinden ayrıldı, ancak ayrılık kararı siyasi baskılarla ilişkiliydi. David Blunkett (Birleşik Krallık, 2004) İçişleri Bakanı, vize işlemlerine müdahale ettiği iddiaları üzerine istifa etti. Bu olay, İngiliz siyasetinde etik standartlar üzerine tartışmaları yeniden alevlendirdi. Karl-Theodor zu Guttenberg (Almanya, 2011) Savunma Bakanı, doktora tezinde intihal yaptığı ortaya çıkınca istifa etti. Bu olay, Alman siyasetinde ahlaki sorumluluğun önemini vurguladı. Martha Karua (Kenya, 2009) Adalet Bakanı, hükümetin reform sürecindeki yetersizliklerini protesto etmek için istifa etti. Priti Patel (Birleşik Krallık, 2017) Uluslararası Kalkınma Bakanı, görevini kötüye kullandığı iddiaları nedeniyle istifa etti. Patel, İsrail ile gizli görüşmeler yaptığı için eleştirilmişti.
Bazı yerel yöneticiler de, çeşitli afetler, skandallar karşısında aldıkları önlemlerin yetersizliği ya da kriz yönetimindeki başarısızlıkları nedeniyle sıkça eleştirilerin hedefi haline gelir, doğaldır. Bu tür eleştiriler sonucunda halkın güvenini kaybeden ya da kamuoyu baskısıyla karşılaşan kişiler, görevlerinden istifa etmek zorunda kalabilir. Bunun da örnekleri çoktur…"
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...