ANKARA-BHA

Prof. Dr. Zakir Avşar, "Vehbi’nin kerrakesi, İmamoğlu’nun diploması…” başlıklı yazısında şunları ifade etti:

“Sümbülzade Vehbi Efendi, 18. yüzyılda yaşamış, dönemin önemli isimlerinden biridir. İlmiyye sınıfından olan Vehbi Efendi, kadılık ve müderrislik görevlerinde bulunmuştur. II. Abdülhamit Han döneminde de üst düzey görevler üstlenmiştir.

Bir gün Sümbülzade Vehbi Efendi, bir telaş ile cübbesini giyip sokağa çıkar. Ancak giydiği kıyafet, çevresindeki esnafın dikkatini çeker cübbe, kadınların giydiği feraceye benzemektedir. Vehbi'nin bu hali, esnaf arasında bir merak konusu olur. İşin iç yüzü anlaşıldığında ise esnaf, "Anlaşıldı Vehbi'nin kerrakesi" diyerek durumu esprili bir şekilde ifade eder.

“Kerrake nedir?” bilmeyenler olur, tarif edeyim; ince softan ya da yünlüden yapılmış, hafif ve vücuda yapışmış gibi dar giysidir. "Anlaşıldı Vehbi'nin kerrakesi" ise, dilimizde "işin içyüzü, gerçeği öğrenildi" anlamında yaygın olarak kullanılan bir deyimdir. Bu deyimin ortaya çıkışı, Sümbülzade Vehbi Efendi’nin bu hikâyesinden mülhemdir…

Madem tanımlarla başladık, devam edelim. Çünkü kamuoyunu bu günlerde fazlaca meşgul eden bir takım kavramlarla sıklıkla karşılaşıyoruz…

Denklik belgesi, Yükseköğretim Kurulu tarafından tanınan yurt dışı yükseköğretim kurum ve programlarından alınan önlisans, lisans ve yükseklisans diplomalarının ilgili eğitim seviyesindeki kazanımlar açısından yurt içindeki yükseköğretim kurumları tarafından verilen önlisans, lisans ve yüksek lisans diplomaları ile eşderliğini temsil eden belgedir. Denklik belgesi, kısaca yurtdışı yükseköğretim kurumlarından mezun olan kişilerin, aynı diplomaya sahip yurt içindeki eşiti ile tüm hak ve yetkilere sahip olmasını sağlar.

Denkliği kabul edilen üniversite, yükseköğrenim kurumu, Yurt dışı bir yükseköğretim kurumunun ve bu kurumun ilgili programının akademik derece (ön lisans, lisans ve lisansüstü) vermeye yetkili olduğunun Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilmesidir.

Yatay Geçiş, üniversite sınavı sonuçlarına göre bir programa yerleştirildikten belli bir dönem sonra, aynı ya da farklı bir bölüme ya da başka bir üniversitedeki bir bölüme geçmek isteyen öğrencilere belli kurallar çerçevesinde geçiş imkânı veren bir uygulamadır. Yatay geçiş yapmak için aranan şartlar vardır.

Not Ortalaması: Yatay geçiş yapmak için aranan ilk şart yüksek not ortalamasıdır. İstenen en düşük not ortalamasını üniversiteler kendisi belirler ve genelde en düşük ortalama 4.00 üzerinden 3.00 ile 3.50 arasında değişir. Yatay geçiş kontenjanlarının sınırlı olduğu düşünülürse, en yüksek ortalamaya sahip olan öğrencinin şansının daha yüksek olduğu görülür.

Öğrenciler en erken 1. öğretim yılını tamamladıklarında yatay geçiş başvurusu yapabilir. Hazırlık ilk yıl sayılmaz.

Puan Türü: Öğrencinin okuduğu program ile geçiş yapmak istediği programın puan türü farklı ise, sınava girdiği yıl geçiş yapacağı bölümün puan türünün hesaplanmış olması gerekir.

Gelelim konuya… İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun uzun süreden beri tartışılan bir diploma konusu var.

Kimileri diyor ki, diploması var ve gerçek, kimileri de diyor ki, gerçek değil…

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yapılan bir değerlendirme kamuoyuna yansıdı: “İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanlığının, tanınırlık, yatay geçiş, yatay geçiş kontenjanları, ilan süreleri ve yatay geçiş kabulüne dair işlemleri YÖK kararlarına ve usulüne uygun yürütmediği kanaatine varıldığı…”

Sayın İmamoğlu herhangi bir kişi değil, İBB Başkanı, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Adayı olmak istiyor… Üstelik Cumhurbaşkanı adayı olmak için gereken şartlar arasında dört yıllık yükseköğretim kurumlarından mezun olmak şartı da var…

YÖK tarafından yapılan tespitler önemli. Özellikle, GAÜ’nün 1990 yılında YÖK denkliği olmaması,

Özel bir üniversiteden devlet üniversitesine geçişin mevzuata aykırı olması,

Yatay geçiş için gerekli akademik kriterlerin sağlanıp sağlanmadığına dair belirsizlikler çok mühimdir.

Uzun yıllar Üniversite yönetiminde bulunmuş, dekanlık, yönetim kurulu üyeliği, senatörlük, komisyon başkanlıkları yapmış biri olarak daha önce karşılaşmadığım bir konu olduğu için, yine kamuoyuna yansıyan bilgilerden edindiğim kadarıyla hiçbir yatay geçiş şartına uymayan bu durum nasıl gerçekleştirilebilmiştir, üzerinde muhakkak durulması lazım…

Değerli bir hukukçu ve İBB AK Parti Meclis Grubu Başkanı Murat Türkyılmaz, benim de çok makul bulduğum bazı sorular yöneltti, Sayın Ekrem İmamoğlu’na ve avukatlarına:

“1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi İletişim Bölümü’nden İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’ne nasıl yatay geçiş yaptınız?

O dönemin mevzuatına göre özel bir üniversiteden devlet üniversitesine yatay geçiş yapmak mümkün değilken, sizin geçişiniz nasıl gerçekleşti?

Yatay geçiş için gereken şartlardan biri, sınıf birincisi ya da ikincisi olmak ve yüksek not ortalaması tutturmaktır. Sizin bu şartları sağladığınıza dair resmi belgeleri ve transkriptinizi paylaşır mısınız?

Yatay geçiş için öğrencinin ÖSYM puanının, geçtiği bölüme en son giren öğrenciden düşük olmaması gerekiyor. ÖSYM puanınız geçiş yaptığınız bölümün taban puanına denk miydi?

1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi’nin YÖK denkliği bulunmuyordu. Denkliği olmayan bir üniversiteden bir devlet üniversitesine geçişiniz nasıl mümkün oldu?

2012 yılında GAÜ yöneticisi Asım Vehbi, YÖK denkliğinin 1993’te alındığını açıkça belirtiyor. Siz 1990’da nasıl yatay geçiş yapabildiniz?

Eğer GAÜ’ye özel bir düzenleme yapıldıysa, bu düzenlemenin hukuki dayanağı nedir?

Paylaşılan diplomanızın ve okul fotoğraflarınızın hakkınızdaki iddialarla ilgisini açıklar mısınız? Çünkü mesele, “diplomanızın olup olmadığı” değil, “o diplomayı nasıl aldığınız” meselesi.

1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi’ne girişiniz, Türkiye’de üniversite sınavını kazanamamanız üzerine gerçekleşti. İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçişiniz için gereken ÖSYM puanını nasıl sağladınız?

O dönemin mevzuatına göre yatay geçiş için öğrencinin ÖSYM puanı, geçiş yaptığı programın en düşük puanına sahip öğrencisinin puanına eşit ya da yüksek olmalıdır. Sizin puanınız bu kriteri karşılıyor muydu?

Girne Amerikan Üniversitesi’ndeki not ortalamanızın 59 olduğu söyleniyor. Bu ortalama ile yatay geçiş için gerekli başarı kriterini nasıl sağladınız?

O dönemde GAÜ’den Bilkent gibi özel üniversitelere geçmek bile mümkün değilken, devlet üniversitesine geçişiniz nasıl gerçekleşti?

1990 yılına ait ÖSYM kayıtlarını ve yatay geçiş belgelerinizi kamuoyu ile paylaşır mısınız?”

Olayın aydınlatılması, gerçeklerin anlaşılması şart. Vehbi’nin kerrakesini görelim, bilelim…

Öyle bir takım geçiştirmelerle bu konuya yaklaşmak doğru olmaz. Mademki, siyaseti etik kurallar ve dürüstlük üzerine inşa edip, hukukun üstünlüğü prensibi dâhilinde yürüteceğiz, o zaman bunları bilmek hakkımızdır…”

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ…