GİRESUN-BHA

AK Parti Giresun İl Başkanı Mete Bahadır Yılmaz gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yılmaz şu ifadeleri kullandı: 

"Cumhurbaşkanımız ve Genel başkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti olarak bizler milletimize hizmet etmeyi en önemli görev olarak görüyoruz.

Ülkemizin dört bir yanında dev projelerle, yatırımlarla, yerli ve milli üretimlerimizle geleceğe emin adımlarla ilerliyoruz. 6 Şubat depreminin yaralarını sarıyoruz. Bu yılın sonunda bir milyonu aşkın konutu depremzedelere teslim etmiş olacağız. Ulaşımda, enerjide, sağlık ve savunma sanayiinde hayata geçirdiğimiz yatırımlar ortadadır. Biz bunlarla uğraşıyor insanlarımızın derdini dert ediniyoruz.

CHP, Ülkemizde hatta İlimizde gerçekleştirdiğimiz dev eserlerin temel atma törenlerini “Bunlar balon, gerçekleşmesi imkânsız” diyerek itibarsızlaştırmaya çalışırken, biz milletimizin refahını artıran projeler bir bir faaliyete geçirmekteyiz.

CHP’nin, millete hizmet gibi bir derdi hiç olmamıştır. Kendi iç çekişmelerinden kurtulup enerjilerini ülkemizin gelişmesi ve kalkınması yönünde harcamaları gerekirken polemik üretmek kendi tercihleridir.

Bizim önceliğimiz Türkiye’nin geleceğini inşa etmektir. Milletimizin refahını artırmak, ülkemizi daha ileri taşımak için gece gündüz demeden çalışmaya devam etmektir.

Türkiye’yi ileriye taşıyacak çözüm önerileri geliştirmekten uzak duran bu anlayış, sürekli algı operasyonlarıyla milletimizin aklını karıştırmaya çalışmaktadır.

Ekrem İmamoğlu hakkında ortaya çıkan yolsuzluk iddialarına baktığımızda, işin iç yüzü çok daha net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. İmamoğlu’nu yargıya şikâyet edenler de, belgeleri paylaşanlar da, süreci başlatanlar da bizzat CHP’nin kendi mensuplarıdır. Kendi iç hesaplaşmalarının sorumluluğunu Sayın Cumhurbaşkanımıza,  Devlet Bahçeliye ve devletimize yükleme çabaları boşuna gayrettir.

İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun görevden uzaklaştırılması, tutuklanması bir hukuki sürecin sonucudur. Eğer bir telaş ve korkuları yok ise yapılanları doğru bulmuyorlar ise bunun çözümü de hukuk içinde olmalıdır.

Yapılan yürüyüş ve gösterileri Anayasal bir hak olarak kabul ediyoruz. Ancak güvenlik güçlerimize asit ve baltalarla saldırmayı asla kabul etmiyoruz.

Gençleri sokaklara döküp perişan etmenin, kriz ve kaos ortamı yaratmanın, güvenlik güçleriyle karşı karşıya getirmenin, karşıtlık yaratmanın dışında hiçbir yararı yoktur.

Günlerdir zehirli bir dil kullanarak  Cumhurbaşkanımıza, Rahmetli annesine ve ailesine yönelik küfür ve hakaret içeren sözler sarf etmek sadece provokatörlerin isteyebileceği bir şeydir. Akılla, Ahlakla, örf ve adetlerimizle bağdaşı hiçbir yanı yoktur. Kötü söz sahibine aittir.

Biz Cumhur ittifakı olarak 23 yıldır yaptığımız gibi durmak yok yola devam diyerek, Türkiye’yi büyütme ve kalkındırma kararlılığımızdan asla vazgeçmeyip, milletimizin ve memleketimizin refahı için çalışmaya devam edeceğiz.

Ramazan-ı Şerifin içinde Kadir gecesini aradığımız bu günlerde ülkemize ve insanımıza bunları yaşatanları esefle kınıyorum. Biz milli ve manevi değerlerine bağlı bir milletiz.

Bu duygu ve düşüncelerle Ramazan ayınızı, bugünlerde idrak edeceğimiz Kadir gecenizi ve önümüzdeki hafta erişeceğimiz mübarek Ramazan Bayramı'mızı tebrik ediyor, saygılar sunuyor, hepinizi Allah'a emanet ediyorum."