ADALET BAKANI TUNÇ, İŞYURTLARI ÜRÜN VE EL SANATLARI FUARI’NIN AÇILIŞINA KATILDI.

ANKARA-BHA

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığını, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin toplayacağı delilleri Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin önüne koyması gerektiğini bildirdi.

Bakan Tunç, hükümlü ve tutukluların ürettikleri ürünlerin sergilendiği Başkent Millet Bahçesi’ndeki İşyurtları Ürün ve El Sanatları Fuarı’nın açılışına katıldı.

Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girildiğini belirten Tunç, Türkiye Yüzyılı’na doğru emin adımlarla yürüyeceklerini vurguladı.

Gazze’de katliamın devam ettiğini, 11 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini, bunun yüzde 80’inin kadın ve çocuklardan oluştuğunu belirten Tunç, “5 bine yakın çocuk maalesef dünyanın gözü önünde katledilerek bir soykırım yapıldı, bir insanlık suçu işlendi ve işlenmeye devam ediyor. Bu soykırım suçu işlenirken, insanlık suçu işlenirken bu suçların önlenmesi anlamında maalesef uluslararası sistemin de yetersiz kaldığını üzülerek bir kez daha görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Tunç, işlenen suçlara ilişkin delillerinin toplanması gerektiğine işaret ederek, “Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin bölgede süratle harekete geçip, delilleri toplayıp, ileride bu savaş suçlularının, soykırım suçlularının yargılanacağı Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin önüne bu delilleri, zaten bütün dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bu suçların delillerini ortaya koyma anlamında çalışma yapması gerekiyor.” diye konuştu.

Türkiye’nin her zaman Filistinlilerin yanında olduğunu belirten Tunç, “Türkiye olarak orada bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla ilgili görüşlerimizi her platformda ifade ediyoruz.” dedi.

“CEZAEVLERİNDE ÖĞRENİM GÖREN 64 BİN KİŞİ VAR”

Adalet Bakanı Tunç, modern ceza hukukunun suç işleyenin öncelikle cezalandırılmasını öngördüğünü, ardından da kişilerin suç eğilimini ortadan kaldırmayı amaçladığını dile getirdi.

Bu konuda devletlere görevler düştüğünü belirten Tunç, İşyurtları Kurumunun kurulmasının ardından Türkiye’de çok önemli adımların atıldığına işaret etti.

Bakan Tunç, cezaevlerinin aynı zamanda bir eğitim kurumu olduğunu, her aşamada eğitim gören hükümlülerin bulunduğunu kaydederek, mesleki eğitim merkezinde çıraklık ve kalfalık eğitimi verilen birçok kişinin meslek sahibi olduğunu söyledi. Tunç, cezaevlerinde tüm eğitim kademelerinde öğrenim gören kişi sayısının da toplam 64 bin olduğunu bildirdi.

İşyurtları Kurumlarının birer fabrikaya dönüştüğünü dile getiren Tunç, “Bugüne kadar 1700’den fazla atölye ve tesiste, 200’den fazla meslek dalında, 30 binden fazla hükümlü ve tutuklu ücret alarak ve kısa vadeli sigortalanarak üretime destek oluyor. Yurt genelinde 364 ayrı merkezde faaliyet gösteren iş yurtları sistemimiz milli ekonomimize katkı sağlıyorlar. Buradan sağladığımız gelirleri yine adaletin hizmetine harcıyoruz.” bilgisini paylaştı.

Geçen ay itibarıyla ceza infaz kurumlarında açılan mesleki eğitim merkezi sayısının 42’ye yükseldiğine dikkati çeken Tunç, Kovid-19 salgını döneminde 79 milyon maske üretildiğini de söyledi.

“2024’TE HAKİM VE SAVCI YARDIMCILIĞI SİSTEMİ BAŞLIYOR”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, son yıllarda adalete erişim konusunda birçok yenilik yapıldığına, fiziki yapıların yanında insan kaynağının da yenilendiğine işaret etti.

Hakim ve savcı sayısının 2002’de 9 bin olduğunu, bugün ise 24 bine ulaştığını aktaran Tunç, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ihraç edilen 4 bin 500 kişinin yerini yeni hakim savcıların doldurduğunu söyledi.

Bakan Tunç, “2024 yılından itibaren 2 yıl süren hakim ve savcı adaylığı yerine 3 yıl süren hakim ve savcı yardımcılığı sistemini başlatıyoruz. 23 Aralık’ta sınava girecek arkadaşlarımız bundan sonra artık hakim savcı yardımcısı olarak göreve başlayacaklar. İlk bir yılda Türkiye Adalet Akademisi’nde teorik eğitimlerini tamamlayacaklar. Son iki yılda tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında usta-çırak ilişkisi içinde çalışarak kürsüye çıkmış olacaklar.” diye konuştu.

Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nın 2024’ten itibaren yürürlüğe gireceğine, bu sınavı kazananların avukat, hakim ve savcı olabileceğine dikkati çeken Tunç, yargıda mevzuat eksikliğinin bulunmadığını, mevzuatın iyileştirilmesi çalışmalarını devam ettireceklerini sözlerine ekledi.