Topluca açılan cephelerin ilkinde “Uydurulmuş Din, İndirilmiş Din” kavgasını yaşıyoruz. 1400 yıllık tüm ibadetlerimiz “Muaviye dini” olarak isimlendirilmiştir. Namaz, oruç… Ne varsa hiç biri İndirilmiş din İslamda yoktur diyorlar ve bunlar her türlü görsel, yazılı ve sosyal medya tarafından sürekli işlenmekte ve beyinlere kazınmaktadır.
Cephelerin üçüncüsünde Türk tarihine düşmanlık işlenmektedir. Özellikle Osmanlı… Tüm dünyanın imrendiği Osmanlı hakkında akla hayale gelmeyecek saldırılara şahit olmaktayız. Sosyal medyaya gönderilen hazır kalıp fotolar paylaşılarak milli tarihimize düşmanlık körükleniyor. Demek ki gizli bir mahfil troller ordusuna malzemeler hazırlamakla meşguL.
Cephe 4. de hadisler ve mezhepler var. Müthiş bir inkarcılık söz konusudur. Peygambere ve din ulemasına gerek yok diyecek ama diyemiyor, yerine, “Kur’an Bize Yeter” tezi işleniyor. Gidişatın arkası Deizmdir. Bu fitne kapısı YNÖ tarafından açıldı, tuttu.
Topluca açılan cephenin 5. cisi çok daha tehlikelidir. içki, kumar, şehvet, fuhuş, aile yapısı, utanmak, iffet, terbiye gibi manevi yapı direklerimiz bir bir taarruza maruzdur. “Milli toplum” yapımız çökertilmek istenmekte; TV’ ler, Aile programları, diziler topluca atağa kalkarak yıkım ameliyesini hızlandırmaktadır.
Maneviyat ve milliyet mefhumundan soyutlanmış bir toplum kesinlikle ülkesi için savaşmayacaktır. Irak’ ın ABD’ ye teslim oluşu buna örnek. Bunun için vatan mefhumu zayıflatılmalıdır. Bu ince nokta için bulunan slogan: “Devlet Kutsal Değildir” Bu kavran kalplere yerleştirildiğinde tehlike görüldüğü zaman akın akın diğer topluluklar gibi Avrupa ve ABD’ ye kaçışlar yaşanacaktır. Zaten kuyruğu sıkışan memleketi terk etmiyor mu?
İşin garibi ne iktidarın ne muhalefetin bu konuda uyarıcı olmayışlarıdır. İkisi arasında gizli antlaşma var gibi bir hava mevcut.
İktidar, üzerinde oturduğu egemenlik zemininden, muhalefet kendi halinden memnun gibi görünmektedir.
Ancak, çareler tükenmiş değil, Allah olmayacak yerden Nusret ini mutlaka gönderecektir.