Türkiye’nin Nükleer Enerji Hedefi Nedir?

Muğla-BHA

Bu parlak geleceğe ulaşmak için ideolojik tartışmaları bir kenara bırakıp, ticaret sınırlamaları ve finansal yaptırımlar gibi yapay engelleri ortadan kaldırmak durumundayız.” dedi.

Rusya’ya Taziye Mesajı

Uluslararası ATOMEXPO-2024 Forumu, Soçi’de başladı. İki gün sürecek forumun genel kurul toplantısına Bakan Bayraktar da katıldı. Konuşmasına Moskova’da düzenlenen terör saldırısını kınayarak başlayan Bayraktar, olayda hayatını kaybedenlerin yakınlarına baş sağlığı diledi ve Türkiye olarak Rusya halkıyla ile dayanışma halinde olduklarını vurguladı.

 

Türkiye Nükleer Ülke Oldu

ATOMEXPO’nun son toplantısından bu yana bazı değişimler yaşandığını kaydeden Bayraktar, “Öncelikle geçtiğimiz Nisan ayında nükleer yakıtın teslim edilmesiyle birlikte Türkiye artık nükleer bir ülke oldu. Bir başka büyük gelişme ise COP28’de uluslararası toplumun 2050’ye kadar nükleer kapasitenin 3 katına çıkarılması gerektiğini söylemesi oldu.” dedi.

 

Sepete Nükleeri Eklemeliyiz

Bayraktar, Türkiye’nin büyüyen bir ülke olarak hem sanayisini büyütmesi hem de talep artışını karşılaması için enerjiye ihtiyacı olduğunu belirterek “Son yıllarda enerji talebimiz 3 katına çıktı. Önümüzdeki 10 yıl boyunca talebin her sene yüzde 4 artmasını bekliyoruz. Bu talebi karşılarken kapasitemizi temiz enerji kaynaklarıyla artırmak istiyoruz. Bunun için de enerji sepetimize nükleeri eklemek mecburiyetindeyiz.” diye konuştu.

 

3 Santral 12 Reaktör

Rosatom’la birlikte inşa ettikleri Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde 4 reaktörün eş zamanlı olarak yükseldiğini anlatan Bayraktar, “Hedefimiz 2050’ye kadar nükleerden 20 gigawatt elektrik üretmek. İlaveten Sinop’ta 4 reaktör ve Trakya’da 4 reaktör yapmamız gerekiyor. Ayrıca önümüzdeki 20-30 sene zarfında 5 gigawatt civarında küçük modüler reaktör eklememiz lazım.” dedi.

 

Nükleer Büyüyen Bir Alan

Bayraktar, büyüyen bir alan olarak nükleerin hem enerji güvenliği hem de dekarbonizasyon açısından önem taşıdığını vurgulayarak “Bu nedenle Akkuyu’yu yapıyoruz. İnşallah Sinop’ta Rosatom’la iş birliğimizi geliştireceğiz. Ancak Çin ve Güney Kore gibi ülkeler de Türkiye’ye yatırım yapmayı düşünüyor.” diye konuştu.

 

Ekosistem İnşa Ediyoruz

Nükleer enerjinin sanayi sektörünün karbon nötr olması açısından elzem olduğunun altını çizen Bayraktar, “Aynı zamanda insan kaynağımızı da geliştirmek durumundayız. Bu konuda Rosatom ve diğer paydaşlarla iş birliği yapıyoruz. Rosatom’la kapsamlı bir yerelleştirme programımız var. Türkiye’de nükleer ekosistemini inşa ediyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

 

Yapay Engelleri Kaldıralım

Bayraktar sözlerini şöyle tamamladı: Daha iyi ve parlak bir geleceğe sahip olmak istiyorsak küresel sorunlara hep birlikte yanıt vermeliyiz. Bu konuda çok yoğun iş birliği içerisinde olmalıyız. Bilhassa küresel ısınmayla mücadele etmek ve karbon nötr hedeflerine ulaşmak istiyorsak gelecek nükleerdedir. Bu parlak geleceğe ulaşmak için ideolojik tartışmaları bir kenara bırakıp, ticaret sınırlamaları ve finansal yaptırımlar gibi yapay engelleri ortadan kaldırmak durumundayız.

 

Çin ile Müzakereler Sürüyor

Bakan Bayraktar, programın ardından Türk gazetecilerle bir araya gelerek soruları yanıtladı. Türkiye’nin 2050 yılına kadar 20 bin megavatlık kurulu güç hedefi olduğunu kaydeden Bayraktar, “Onun için Sinop, Trakya fevkalade önemli. Bahsettiğiniz gibi özellikle Trakya tarafında Çin ile sürdürdüğümüz müzakereler var. Onları artık bu yıl içerisinde bir netleştirmek ve nihayete erdirmek istiyoruz. Artık orada anlaşma safhasından geçip, inşaat safhasına geçmemiz gerekiyor. Çünkü oranın da 2030’lu yılların başında artık elektrik üretir hale gelmesi lazım.” dedi.

 

3 Temel Kriter

Bayraktar, Sinop’a da Rusya’nın çok ciddi bir ilgi gösterdiğini aktararak “Türkiye’nin 3 temel beklentisi var. Bütün bu hem aslında Rusya’yla süren hem de Çinli şirketlerle süren müzakerelerde. Bir, biz rekabetçi enerji fiyatı istiyoruz. İki, mutlaka yerlileşme. Artık Akkuyu’dan da daha ileride bir yerleşme hedefi istiyoruz. Daha çerçevesi ortaya konmuş bir yerleşme planı istiyoruz. Üçüncüsü de bizim binlerce insan kaynağına ihtiyacımız var. Hem nükleer reaktörlerin, nükleer santrallerin yapımı esnasında hem de onların işletimi esnasında yani önümüzdeki 60-80 yıl boyunca. Dolayısıyla bu anlamda da bize önerilecek tekliflerin mutlaka bu 3 temel kriteri karşılayacak şekilde ve onları en iyi karşılayacak şekilde bize sunulmasını bekliyoruz.” diye konuştu.

 

Nihai İmzalar Atılmadı

Beklentileri ilgili taraflara ilettiklerini kaydeden Bayraktar, “Onun dışında ilgi alaka gösteren ülkeler var. Dolayısıyla biz diyoruz ki ‘Henüz hiç kimseyle nihai imzalar atılmadı. Dolayısıyla bu projeler bu anlamda diğer ilgilenen taraflara da açıktır.’ Onlarla da farklı şekilde görüşmelerimiz devam ediyor.” dedi.

 

Yüzde 20’si Nükleerden

Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu tek başına karşılayacağını belirten Bayraktar, “Ama önümüzdeki süreçte bizim artan talebimiz ve bu diğer santralleri yaptığımızda inşallah Türkiye enerjisinin yüzde 20’sini en az sadece nükleerden karşılamış olacak. 2050 yıllara geldiğimizde.” diye konuştu.

 

Temiz Enerji Temalı

ATOMEXPO, 2009’dan bu yana her yıl Rosatom’un desteğiyle düzenleniyor. Forum, devlet kurumlarının yöneticilerini, küresel nükleer endüstrinin önde gelen tedarikçilerini, şirketleri ve çok sayıda ülkeden uzmanı bir araya getiriyor. Bu yılı ‘Temiz Enerji: Geleceği Birlikte Yaratmak’ temasıyla düzenlenen forumda, nükleer enerjinin iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik ulusal stratejilerdeki rolü tartışılıyor. Forum kapsamında genel kurul toplantısının yanı sıra yuvarlak masa toplantıları ve paneller düzenleniyor.