6 Haziran 2024 - 18:38

“Mevsimlik işçilerle ilgili yasal süreçte de sonrasında da elimizden geleni yaptık, farklı senaryolarla farklı çözüm önerileriyle gittik… “Çaykurda ivedilikle norm kadro çalışması yapılarak kanunun amacı yerine getirilmelidir.”

“Kampanya dönemi dışında çağrılan herkesin kadrolu olması gerekiyor. “

Bununla ilgili çalışmalar yapıldı ama henüz bir sonuç gelmedi maalesef. Yapmak isteyen kadar yapılmasını istemeyen kişiler de var. O bölgede siyasilerden bir kısmı çözmek isterken bir kısmı da çözmek istemiyor ya da şöyle düşünüyor, “benim zamanımda hiç çözülmüyorsa hiç çözülmesin” yani aslında orada on binlerce işçiye ailelere kendi şahsi meseleleri için bir şekilde kurban etmiş durumdalar.

Öz Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Halil Çukutli, Ankara’da TİMBİR-BHA ortak canlı yayınında Birlik Haber Ajansı (BHA) Genel Müdürü Muhammet Kaçar’ın sorularını yanıtladı. Çaykur işçileri ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Çukutli işçilerin kademeli kadroya geçişlerinden, norm kadronun sağlanmasına kadar flaş açıklamalarda bulundu.

Çukutli’nin açıklamaları şöyle;

“Biz tek tek taleplerimizi söylüyoruz alternatifli talepler getiriyoruz. Çözüm odaklı gidiyoruz aslında. Çözüm önerilerini de götürüyoruz. Kendilerinin de bize ifade ettiklerine göre Genel Müdürlükte çalışmalar yapılmış bundan sonra ümit ediyoruz ki Tarım Bakanlığıyla bir şekilde bir araya gelinir ve orada norm kadro oluşturularak en azından önümüzdeki yıllarda çalışanların 5 sene, 7 sene, 8 sene sonra ne zaman kadroya geçecekleri belli olur

Öncelikle orada çalışan işçilerin çalıştıkları süreç içerisinde işsizlik fonundan para kesiliyor. Biz diyoruz ki hiç olmazsa o işçiler işsiz kaldıkları zaman oradan bir destek alsınlar. Norm kadro olayı bizim talebimiz ve önerilerimizden bir tanesi. Önce bir norm kadro oluşturalım. Her fabrikada ne kadar zorunlu bölümler ihtiyaçlar varsa kadroya alalım. Norm kadro oluşturulursa oradaki norm kadro ile beraber herkes ne zaman kadroya geçeceğini görür.

Mesela elimde gördüğünüz çalışma genel müdürlük tarafından yapılmış bir çalışmadır. Bu şekilde bir çalışma yapılsa 10 senelik bir çalışan kadroya geçiyor olsa kaç kişi ne zaman emekli oluyor, kaç kişi onun yerine geçiyor bunu gösteriyor. Aynı zamanda fabrikanın da kendini yönetebilir olması gerekiyor. Bununla ilgili çalışmalar yapıldı ama henüz bir sonuç gelmedi maalesef. Yapmak isteyen kadar yapılmasını istemeyen kişiler de var. O bölgede siyasilerden bir kısmı çözmek isterken bir kısmı da çözmek istemiyor ya da şöyle düşünüyor, “benim zamanımda hiç çözülmüyorsa hiç çözülmesin” yani aslında orada on binlerce işçiye ailelere kendi şahsi meseleleri için bir şekilde kurban etmiş durumdalar.

“Sayın Cumhurbaşkanımız seçimler öncesi “bu iş çözülecek talimatı verdim” dedikten sonra bile ilgili kişiler hiçbir şekilde bizimle temasa geçmediler. Biz sonuçta burada yetkili sendikayız, talebimiz var. Talebimiz ile ilgili olarak da çözüm alternatifleri ile gidiyoruz bir sürü çözüm alternatifimiz var önümüzde”

Çaykur işçilerinin tamamının kadroya geçişinden tutun da kademeli geçişe kadar o arada yapılması gerekenler nelerse A’dan Z’ye gözden geçiriyoruz. Biz sendikacılık yaparken kendi haline bırakıp “sadece şunu isteriz” demedik hiçbir zaman. Ne ben ne de genel merkez yönetim kurulu arkadaşlarımızdan bir tanesi böyle bir talepte bulunmadı.

Çaykur’un da zarar etmemesi gerekiyor. Rekabetçi olması gerekiyor. Hem ürünlerinin kalitesiyle hem de diğer taraftan ürünlerin fiyatı ile vesaire rekabetçi olması gerekiyor ki ayakta dursun. Biz bunu istiyoruz zaten ama kendi içinden birileri çözmek isterken birileri de çözülmesin ya da ben çözeyim diyor.

Bu arada özellikle ifade edeyim buradan kendisine de teşekkür ediyorum. Bu süreçte bizimle en çok istişarede bulunan her gittiğimizde bizi dinleyen fikirlerimize değer veren Rize Milletvekili Sayın Muhammed Avcı taşın altına elini sokmuş durumdadır.

Benzer Yazılar