Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’de 38’inci Dikili Kültür, Demokrasi ve Emek Festivali’ne katıldı. Özel, “En zor konuşmalar, kitle bir sanatçıyı bekliyorken önünde yapılan siyasi konuşmalardır. Bu konuşmalar ne kadar uzarsa aslında buradaki beklentiye karşı o kadar haksızlık yapılmış olur. O yüzden çok uzatmayacağım” dedi. Özel, şöyle konuştu:
“İLK ADIM DİKİLİ’DE ATILDI”
“Geçen sene burada yaptığım konuşmadan sonra kamuoyu benim genel başkan adayı olmamla birlikte ‘İlk adım Dikili’de atılmıştı. Çoban ateşi Dikili’de yakılmıştı’ dedi. Doğrudur o ilk konuşmaydı ve önemli bir konuşmaydı. Orada beni çok seven, çok değerli insanlar yüreklerindeki büyük bir üzüntüye rağmen nezaket alkışı yapıyorlardı. Ben de onlara ne kadar iyi insanlar olduklarını ama ne kadar zor bir durumda olduğumuzu ve bir çare bulmamız gerektiğini açık yüreklilikle ifade etmiştim. Benim için ilk adım Dikili’de atıldı derken esas bu festivalin ilkine, 1986 yılına gitmek gerekirse, ben 11-12 yaşında henüz ortaokula giden bir gençken, çocukluktan gençliğe geçen birisiyken sevgili kardeşim Barış’la birlikte o ilk festivali, ikinci festivali büyük bir merakla, büyük bir ilgi ile takip ediyordum. O günlerde daha öncesinde Atatürk İlköğretim Okulu’nda, kız meslek lisesinde sınıflar öğretmenlerin ailelerinin tatil yapması için bir nevi pansiyonlaştırılıyordu. Biz de oraya geliyorduk annem ve babamla birlikte. Sonra çok sevdik Dikili’yi, hemen şurada bir apartman dairemiz oldu. Şimdi de yine yakın bir yerde bir başka apartman dairesinde, annem, babam bütün bir yaz boyunca sizlere emanet. O günlerde İzmir’de, Bornova Anadolu Lisesi’nde yatılı okuyordum. Tahmin ediyorum üçüncü festivalden itibaren yatılı okul arkadaşlarımın kurduğu çadırla, hep birlikte 10-15-20 kişi ki halen daha neredeyse hepsiyle eğer yazın tatile gideceksem, o ekiple ve aileleriyle giderim, Dikili Festivalini takip etmeye başladım.”
“OSMAN ÖZGÜVEN’İ MİNNETLE ANIYORUM”
“Burada bir ismi anmadan geçmek vefasızlık olur. 1980 darbesinden sonra Türkiye’de herkes sinmiş, susmuş, bastırılmış, demokrasi nefes alacak bir boşluk, delik, pencere ararken, o pencereyi Dikili’den bütün Türkiye’ye açan Osman Özgüven’i buradan minnetle anıyor ve saygı ile selamlıyorum. Çamlar altında Uğur Mumcu, İlhan Selçuk, Ali Sirmen ile tanıştıysam Osman Özgüven sayesindedir. Gonca Ezgi Kafesi’nde Olof Palme Parkı’nın yanında Sosyalist Enternasyonal’in temsilcilerini Türkiye’deki en etkin sol siyasetçilerle birlikte dinlediysem, düşünce yapım elbette babamın, annemin, öğretmenlerimin katkısı çok büyüktür ama bir sosyal demokrat, sol görüşe sahip bir genç olduysam, sendikal mücadeleye saygı duyduysam, sınıfsız bir dünya ve sınıfların birbiri üzerine egemenlik kurmadığı sınıfsız bir toplum özlediysem, hep birlikte üretmeyi, hep birlikte paylaşmayı, kimsenin kimseyi ezmemesini, hiçbir özgürlüğün engellenmemesini benimsediysem hepsinde Dikili’nin payı vardır. Dikililerin hepimize ev sahipliği yapan Dikililerin büyük bir payı vardır. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum.”
“HEPİMİZİN SORUMLULUKLARI VAR”
“O yüzden Manisa’da Osmaniye’de konuşmuştum ama 31 Mart’ta ilk ilçe mitingini de Dikili’de yapmıştım. Birileri 31 Mart’ta Türkiye’de felaket, İzmir’de rezalet beklerken biz 31 Mart’ta 31 belediye başkan adayı gösterdik, sizler 29’unu, CHP’li 29 belediye başkanını seçtiniz. Sizlere teşekkür ediyorum. Kendilerini, belediye başkanlarımızı da tebrik ediyorum. Bugün İzmir’de 29 kişide, 28’i ilçe belediye başkanı, biri büyükşehir belediye başkanımız olmak üzere 29 belediye başkanının cebinde birer anahtar var. Kadınların çantasında birer anahtar var. O anahtarlar, ilçenin, belediyenin kapısının ya da kasanın anahtarı değil. İlçenin ya da İzmir’in altın anahtarı da değil. O anahtarlar Atatürk’ü partisinin, Cumhuriyetin ikinci yüzyılındaki iktidarının anahtarlarıdır. Öyle bir sorumlulukları var hepsinin. Bunun için hem belediyeciliğin temel hizmetlerini en iyi şekilde yapacaklar. Hem bugünkü büyük yakıcı ekonomik krizde vatandaşlarımıza sahip çıkacak sosyal politikaları hayata geçirecekler. Hem de kültür ve sanatın, sanatçının, düşün insanlarının ve onların verdikleri bilgilere, emeklere ekmek, su kadar değer veren siz değerli İzmirlilerin beklentilerinin tamamını karşılayacaklar. Siz onlara güvendiniz, teşekkür ediyoruz. Ben kendilerine güveniyorum. Onlardan tarihin en başarılı belediye başkanlıkları dönemini yaşatmalarını ve önümüzdeki seçimler için CHP iktidarının önünü açmalarını bekliyorum. Onlara inanıyoruz, güveniyoruz.”
“HEP BİRLİKTE SUAVİ’Yİ DİNLEMEYE GİDECEĞİZ”
“Son sözüm şudur, sözü fazla uzatmayacağım. Ben hemşerinizim. Hem Dikili’den komşunuzum, Manisa’nın bir taraftan Soma’dan komşusu Kınık ile İzmir ise, bir taraftan Sarıgöl ile komşusu Buldan’dır, Denizli’dir. Birazdan bir Denizlili gelecek. Birazdan 35 yaşında, bir Cumhuriyet kadını gelecek. Bir hemşerimiz, bir Egeli gelecek. Melek Mosso’yu bekletmeyi, daha fazla hiçbirimizi üzmek istemem. Programdaki gecikmeden dolayı beklettiğimiz herkesten özür diliyoruz. Melek Hanım’dan, Melek Mosso’dan özür diliyoruz. Sahneyi ona bırakırken hepinize şunu söylemek isterim ki Türkiye’de konserler iptal ediliyor. Festivaller iptal ediliyor. Lamı cimi yok. Birileri tarafından yaşam biçimine, tercihlere müdahale ediliyor. Söz söyleyenin sözü yüzünden söylenen söz yüzünden yeniden biz 38 sene önce burada 141-142 konuşuyorduk. 40 sene olacak. Halen daha düşünce, örgütlenme özgürlüğü üzerinden birileri bir şeyler yapmaya çalışıyor. Biraz önce ifade edildi. Geçtiğimiz günlerde Suavi’nin konseri gözü dönmüş bir grubun protestolarına, bir başka konser de ondan korkup, kaygılanıp iptal ile sonuçlandı. Suavi’nin kalktım, evine gittim. Senelerce burada oturdu. Her Dikili Festivali’nde sahne aldı. Suavi’ye dedim ki bir daha böyle bir şey yaşanmayacak. Eğer senin bir konserine bir kez daha böyle bir tehdit olursa, o zaman ben ne yapacağımı biliyorum dedim. Şimdi Suavi’nin 30’u akşamı Aydın’ın Çine ilçesindeki konserini birileri hedef gösteriyor. O konserin iptal edilmesi için baskı yapıyorlar. O gün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımızla birlikte İzmir Fuarını açacağız. Ardından İzmir İl Başkanımız, bütün ilçe başkanlarımız, bütün belediye başkanlarımız, kadın ve gençlik kollarımızla birlikte Çine’ye, Suavi dinlemeye gidiyoruz.”
“YOLUMUZ AÇIK OLSUN”
“Türkiye’yi korkunun, baskının altında ezmeye çalışanlara, emekçiyi ezenlere de sanatçıyı ezenlere de gençleri ezenlere de şunu söylüyorum. Kibriniz yetti. Kimseye yukarıdan bakmayın. Kimseyi karınca gibi görmeyin. O karıncayı size ezdirmeyiz, karıncanın kardeşi var, o da CHP’dir. Kim varsa bir derdi emin olsun ki var çaresi; CHP. Hepinizi seviyorum, Genel Başkan olarak ilk kez geldiğim Dikili’de gönül ister uzun uzun konuşalım. Ama daha fazla ne sanatçımızı, ne onu sevenleri bekletmeye hakkımız var. Dikili’yi, Dikili’dekileri, Dikili’nin yerlilerini ev sahipliklerinden dolayı bir kez daha kutluyorum. Dikili’nin misafirlerini saygı ile selamlıyorum. Türkiye’nin bütün ilçelerini Dikili yapana kadar, Dikili gibi iyi yönetilen, özgürlüklerin hakim olduğu, kardeşliğin, barışın, huzurun kenti yapana kadar hep birlikte çalışacağız. Hepimizin yolu açık olsun. Yolumuz açık olsun, yolunuz açık olsun.”