ELAZIĞ-BHA

Panele panelist olarak katılan ve Van depreminde 2 kardeşini kaybeden Elazığ AFAD İl Müdürü Dr. Cafer Giyik; “Dirençli kentler oluşturmalıyız. Yani önleyici hekimlik gibi hasta olmadan tedbir almak zorundayız. Dere yataklarına konut yapılmamalı. Doğru yere, doğru yöntem ve doğru malzemeyle yapı yapmalıyız” dedi. Karadeniz Haber Ajansı Derneği tarafından İçişleri Bakanlığı’nın destekleriyle düzenlenen  Deprem Bilinci ve Sivil Toplum Buluşması Paneli dün Elazığ Belediyesi Bünyamin Eroğlu Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Panelin panelistleri ise AFAD Elazığ İl Müdürü Dr. Cafer Giyik, TİMBİR Genel Başkanı Sismolog Dr. Süleyman Basa, Türkiye Psikiyatri Derneği Elazığ, Malatya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Psikiyatrist Dr. Ömer Deniz, Kırmızı Montlular Gönüllülük Hareketi Genel Başkanı Erhan Eğit oldu.  Panele ilgi son derece yüksekti. Panele Elazığ Belediye Başkan Yardımcısı Nafiz Bilginoğlu, Elazığ Gençlik ve Spor İl Müdürü Abdulsemet Eren, Elazığ Kent Konseyi Başkanı Nafiz Koca, STK temsilcileri, medya temsilcileri ve çok sayıda genç katıldı.

“Domates alırken yaptığımız incelemeyi ev alırken yapmıyoruz”

Deprem Bilinci ve Sivil Toplum Buluşması Paneli’nin açılış konuşmasını Karadeniz Haber Ajansı Derneği Genel Başkanı Hasan Bakır Yavuz gerçekleştirdi. Yavuz; “Gaziantep, Elazığ, Hatay ve Kahramanmaraş’ta yapılacak. 6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri sonrasında Türk milleti destan yazarak deprem bölgesine koştu. Dünya bizi konuştu. 15 ve 20 yaşındaki gençlerimiz bile bu yardımlaşmada yer aldı. Bundan sonrası bilinç aynı dayanışmayı bilinç aşılanırken görmeliyiz. Şu bir gerçek ki depremde kaybettiğimiz canları kaybetmemizde binaları yapanların etkisi unutulmamalı. Bir komşumuz bina yaparken eksik varsa bunu görüyorsak, bunu bildirmeliyiz. Sessiz kalarak, felâkete zemin hazırlıyoruz. Fiziki mekânlar büyük paralar akıtarak aldığımız evler bize mezar olacaksa bunun önüne geçmeliyiz. Domates alırken yaptığımız incelemeyi ev alırken yapmıyoruz. Binalar ile ilgili eksiklik gördüğümüzde haberdar edelim gammazlığı sevmeyiz ama bu bir gammazlık değil bunu yapmalıyız” diyerek panelin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

“Bu panel geleceğimize ışık tutacaktır”

Herkesi selamlayarak sözlerine başlayan Elazığ Belediye Başkan Yardımcısı Nafiz Bilginoğlu da “Türkiye maalesef dünyanın en önemli deprem kuşaklarından birinde. Bu gerçeği birçok felâketlerle beraber yaşadık. 24 Ocak 2020 Elazığ Depremi ve 6 Şubat Depremleri bunların gerçeğiydi. Cenabı Allah bir kez daha böylesi felâketler yaşatmasın. Sadece bunu dua ile değil, bu gerçeğin gereğini yapmak zorundayız. Türkiye Cumhuriyeti devleti de dünyadaki gelişmeleri de takip ederek 1 Ocak 2019’da deprem yönetmeliğini devreye soktu. Türkiye Cumhuriyeti böylesi felâketlerin üstesinden milletin ortak değerleri ile üzerinden gelmiştir. İnşallah. 24 Ocak depreminde devletimizin hızlı çalışmaları ve Elazığ Belediyesi’nin anında sahada olmasıyla 30 bine yakın Elazığ’da yapı stoku yenilenmiştir. Karşıyaka Mahallesi’nde yapı riski güvenliği az olan kentsel dönüşüm kararı almış ve deprem öncesi felâketin önüne almıştır. 6 Şubatta da depremi yaşadık. Ancak Malatya Battalgazi Belediyesi’nin önüne giderek, Malatya’mıza her türlü yardımı seferber ettik. İnsanlarımızla ve STK’lerimizle her türlü yardımı yaptık. Elazığ Malatya sıkıntıları olsa da gönül seferberliği yapıldı. Türk milletinin kötü anlarda bir arada olmasının ne denli önemli olduğunun da örneği verilmiştir. Bu panel geleceğimize ışık tutacaktır” ifadelerini kullandı. 

“Enkaz altında  % 5 kurtarma şansı var afetler olmadan önlem alınmalı”

Açılış ve selamlama konuşmalarının ardından panele geçildi. Panelin başkanlığını yapan TİMBİR Genel Başkanı Sismolog Dr. Süleyman Basa; herkesi selamlayarak; 7 yıl önce de Elazığ’da olduğunu ve Gakgoşluk beratı sahibi olduğunu da kaydederek, kendisini Rizeli bir Gakgoş olarak tanıttı.  Ardından açıklamalarına geçen Dr. Basa; “Dünyanın var olması için depremlerin olması gerekir. 30 yılda bir Türkiye’de yıkıcı bir deprem gerçekleşmesi yüzde 95 risk barındırıyor. Deprem ülkesinde yaşıyoruz. 1999 depremlerinde çalıştık. Depremin aletsel büyüklüğü ve dünyanın her yerinde bu aynı ölçülür.  İkincisi ise şiddetidir. Türkiye’de aynı büyüklükteki depremin şiddeti 11 ise Japanyo’da aynı büyüklükteki depremin şiddeti 5 ya da 6 oluyor. Coğrafya kaderdir denilmekte ama bu kader değiştirilebilir. Japonya 1996 imar yasası çıkarmış ve kimseye dokundurmamış bizde bu bilinç oluşmamış. 1999 depreminden sonra dünyanın en büyük arama kurtarma ekibi bizdeydi. Ama 6 Şubat Kahramanmaraş Depremlerinden asrın felâketinden bahsediyoruz. Bina altından insanları kurtarmanın oranı % 5 için dünyanın en büyük arama kurtarma ekibindeyiz. Ancak artık bizim önce % 95’ini düşünmeliyiz” dedi. Ayrıca Dr. Basa “Deprem çok büyük olsa da dayanışma da çok büyüktü” dedi

Müdür Dr. Giyik Van depreminde 2 kardeşini kaybettiğini belirtti

AFAD Elazığ İl Müdürü Dr. Cafer Giyik ise “Depremlerin afetlerin ne kadar yıkıcı olduğuna 1999 depremlerine kadar tam olarak anlayamadık. O zaman müdahale kapasitemizin ne kadar yetersiz olduğunu gördük ve afete hazırlık noktasında hiçbir hazırlığımız yoktu. Bundan sonra metodolojik bir değişime gitti ve Türkiye’de Afet Yönetimi tek çatı altında toplandı. AFAD Başkanlığı da koordinatör kurum oldu. 2011 Van Depreminde gördüm. Van Depremi’nde de Van AFAD İl Müdürüydüm. Deprem afeti ile tek başına uğraşmıyoruz. Bunu da bilmeliyiz” diyerek açıklamasının devamında da 2 kardeşini kaybettiğini aktardı.

Elazığ’da başka ne gibi afetler görülebilir?

Elazığ’da sadece deprem tehlikesi olmadığına da dikkat çeken Müdür Dr. Giyik; “Elazığ’da Maden göçükleri, boğulma vakaları ve heyelan gibi riskler söz konusu. Van Depreminin hasarlarını gördük. Depremde 2 kardeşimi kaybettim. Kendim çıkarmak zorunda kaldım. Beklenmedik bir anda meydana geliyor. Doğa olaylarını değil bir de kendi eylemlerimizle yani insan eğilimleri ile yapılan yanlışlıklar var. Yani oluşturduğumuz kötü kentler; dere yataklarına ev yapmalar gibi totalde ciddi zararlar doğuruyor. 2020 yılından beri Elazığ’da 25 bin 455 adet yapı stoku teslim edildi.  Ama biz bunun yeterli olmadığını biliyoruz. Dirençli kentler oluşturmalıyız. Yani önleyici hekimlik gibi hasta olmadan tedbir almak zorundayız. Dere yataklarına konut yapılmamalı. Doğru yere, doğru yöntem ve doğru malzemeyle yapı yapmalıyız Bütüncül afet müdahale planımızda var. Olası afetlerin bize en az zarar verecek şekilde planlama yapmalıyız. Bugün burada öğrencilerimizin de olması önemli” dedi.

“Afet anlarının görünmeyen kahramanları da var!”

Panelistlerden Kırmızı Montlular Gönüllülük Hareketi Genel Başkanı Erhan Eğit ise “Kahramanların adına buradayım. En çok zorlandığım panellerden birindeyim. Evladını ekmek sepetine koyup, emek yapan kahramanlar var. -15 derece kartonda enkaz başında yatan kahramanlarımız adına buradayım. Bizler görünmeyen yüzünü paylaşıyoruz. 2 konutlu bir denklem afet öncesi ve afet sonrası sahada olan bir inisiyatifiz. Türkiye Cumhuriyeti devleti çok büyük, ayrıca milletimiz akut dönemi farklı renklerini bir kenara bırakıp, kenetleniyor. Kahramanmaraş Depremlerinin 2’nci gününde; Cemil Efendi Aşevinde ev hanımlarımız ile çalıştık. Üstelik onlarda afetzedeydi belki çocuğunu komşusuna bırakarak, orada gece 3’te 10 günlük bebeğini ekmek sepetine koyup, sandviç yetiştiren annelerimiz vardı. Kurtuluş Savaşı’nda cephanenin üzerini örten annelerimiz gibi yürekli annelerimiz hâlâ varmış dedirtti. Kendi canını bir kenara bırakıp, yaraları sarmaya çalışan bir milletiz. Bu anlamda çok şanslıyız. Yardımların içinden çıkan mektuplar çok önemliydi. Sivil toplum gerçekten çok büyük rol oynadı. Afetin gerçek kahramanları arasındaydık. Allah böylesi afetler yaşatmasın yaşatsa da bu millet her şeye koşacaktır” dedi.

“AKUT anında psikolojik sorunlar kişiden kişiye farklılık gösteriyor”

Türkiye Psikiyatri Derneği Elazığ, Malatya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Psikiyatrist Dr. Ömer Deniz de Panele kendisini davet eden Kanal Fırat Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık’a teşekkür ederek başladı. Psikiyatrist Dr. Deniz; “24 Ocak Elazığ Depremine stüdyoda oldukları sırasında olduklarını belirtti. Zeki beyle birlikte Prof. Dr. Naci Görür hoca ile canlı yayın yaptı. Kahramanmaraş hattında 7’nin üzerinde deprem uyarısını o yayında yapmıştı. Psikiyatristler de deprem yaşamış, bu konuda profesyonel destek sunacak tam bilgimiz yok. Deprem sonrası akut müdahale nedir, en doğru şekilde nasıl insana yaklaşabiliriz?  Bu konularda bir gün süren bir eğitim alıp, ondan sonra ki süreçte sahaya indik. Akut döneminde bu çalışmalar iyi, binalara yerleştiriyorsunuz ama deprem insanların gelecekteki yaşantılarını değiştiriyor. Yeni bir binada ama her şeyi değişmiş. Komşusu yok, sosyal ilişkiler azalmış. Şimdi önemli olan farkındalık oluşturmak, depremden korkmayan yoktur ama deprem sonrası etkilenme biçimimiz farklıdır. Neler yaşanılırsa ne zaman uzmana başvurulması gerektiği konusunda bilgilendirdik. Dayanışma çok önemli. Her birey bir STK gibi hareket ediyor o anlarda. Evine girememe, okul başarısında düşüklükler olabiliyor” dedi.

Müdür Eren: Yurtlarımız depremzedelerin hizmetindeydi

Panelde Elazığ Gençlik ve Spor İl Müdürü Abdulsamet Eren; depremde bütün tesislerin kapılarını açtıklarını ifade ederek, “Asrın felâketinin ardından 30 bin depremzedenin yurtlarda kaldı. Gençlik merkezlerinin gönüllüleri de afetzede olmasına rağmen yoğun çalıştı” ifadelerine yer verdi.

Adam olacak gençlerden mantıklı sorular geldi

Ardından panel soru ve cevaplarla devam etti. Panelde gençler; büyükleri şok edecek netlikte bir soru yönelterek, neden binaların sağlamlık denetimi afetlerden önce değil de sonra yapılıyor? Sorusunu yöneltti.  Bu soruya panel başkanı Dr. Basa; “Binalar kontrol ediliyor, ama yönetmeliklerimiz tam kontrol edilmeli” dedi. Elazığ Belediye Başkan Yardımcısı Bilginoğlu da “Binaların kontrolü sadece belediyenin tekelinde değil, yapı firmaları da müteahhitler de sorumlu” dedi. Elazığ AFAD İl Müdürü de Elazığ’da hâlâ hasar tespiti dava süreci devam eden binin üzerinde dava olduğunu belirtti.